Mesbûk ~ مسبوك
Kamus-ı Türki - Mesbûk ~ مسبوك maddesi. Sayfa: 1336 - Sira: 17
مسبوك Mesbûk osmanlıca ne demek, مسبوك anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde مسبوك Mesbûk maddesi
Mesbûk ~ مسبوك güncel sözlüklerde anlamı:
MESBUK ::: Geçmiş. * Sebkedilmiş. Arkada bırakılmış. Başkasından geri kalmış. * İlmihalde: Evvelce imamla namaza durmamış olup, so adan imama uyan.
MESBUK ::: (Sebk. den) Kalıba dökülmüş.
mesbûk ::: (a. s. sebkat'den.) : 1) sebk etmiş, geçmiş, başkalarından geri kalmış, arkada bırakılmış. 2) önde bulunan, ondan evvel geçmiş. Gayr-i mesbûk, Nâ-mesbûk : benzeri olmı-yan, hiç görülmemiş.
mesbûk-ül-emsâl ::: benzerleri görülmemiş. mesbûk-ül-hidme : hizmeti, emeği geçmiş.
mesbûk-üz-zikr ::: zikri, adı geçmiş.
mesbûk ::: (a. s. sebk'den.) : kalıba dökülmüş. Maâdin-i mesbûke : kalıba dökülmüş mâdenler. Tibr-mesbûk : kalıba dökülmüş altın.
mesbuk ::: geçmiş, geri kalmış.
MESBuK ::: İmâm iki tarafa selâm verdikten sonra, mesbûk ayağa kalkarak yetişemediği rek'atleri kazâ eder (kılar) ve kırâatleri (okumayı) birinci, sonra ikinci, sonra üçüncü rek'at kılıyormuş gibi okur. Oturmağı ise, dördüncü, üçüncü ve ikinci rek'at sırası ile yâni sondan başlamış olarak yapar. (Halebî)
mesbuk ::: geçmiş
mesbûk ::: geçmiş
mesbûk ::: (a. s. sebk'den.) kalıba dökülmüş. Maâdin-i mesbûke : kalıba dökülmüş mâdenler. Tibr-mesbûk : kalıba dökülmüş altın.
MESBUK :::