Müsâvât ~ مساواة
Kamus-ı Türki - Müsâvât ~ مساواة maddesi. Sayfa: 1336 - Sira: 6

مساواة Müsâvât osmanlıca ne demek, مساواة anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde مساواة Müsâvât maddesi
Müsâvât ~ مساواة güncel sözlüklerde anlamı:
MüSAVAT ::: Denklik, beraberlik. Müsavilik, eşitlik. Aynı hâl ve derecede olmak. Aynı haklara sahip olmak.(Müsavat ise, fazilet ve şerefte değildir. Hukuktadır... Hukukta ise şah ve gedâ biridir. Münazarât)
Müsavat ::: (a. i. sevâ'dan) : müsavilik, 'eşitlik, aynı halde ve derecede olma.
müsâvâten ::: (a. zf.) : müsâv *eşit olarak.
müsâvât ::: eşitlik, denge.
MüSaVaT ::: İslâm dînindeki hürriyet ve müsâvât, gayr-i müslimlerin çoğunu dâimâ kendine çekmiştir.Pekçoğu bu sebepten dinlerini değiştirmiş, müslüman olmakla şereflenmişlerdir. (Herkese Lâzım Olan Îmân)
Her ticârî sözleşmede, iki tarafın zarar ve kârda müsâvât, adâlet bulunması esastır. (Ebû Zühre)
Müsavat :::
- Eşitlik, denklik
Örnek: Hürriyet, müsavat diye herkesin ağzına bir parmak bal çaldılar. H. R. Gürpınar - eşitlik.
müsâvât ::: eşitlik , denklik
Müsâvât ::: Eşitlik
müsâvat ::: eşitlik
Müsavat ::: (a. i. sevâ'dan) müsavilik, 'eşitlik, aynı halde ve derecede olma.
müsâvâten ::: (a. zf.) müsâv *eşit olarak.
Müsâvât ::: Eşitlik
müsavat ::: beraberlik
müsavat :::
MÜSAVAT :::