Hâdî ~ هادی
Kamus-ı Türki - Hâdî ~ هادی maddesi. Sayfa: 1506 - Sira: 4
هادی Hâdî osmanlıca ne demek, هادی anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde هادی Hâdî maddesi
Hâdî ~ هادی güncel sözlüklerde anlamı:
HADi ::: Birinci. * Mazluma yardım eden. * Deveyi şarkı söyleyerek süren.
HaDi ::: Hidayete ermiş. Mürşid. Rehber, delil. Hidayet yolunu gösteren. Hidayete, doğruluğa eriştiren. Önde giden.
hâdî ::: (a. s.) : 1) sırada ilk, birinci. 2) i. hayvanları, en çok develeri şarkı ile süren kimse. 3) yenilene yardım eden, yardımcı.
hâdî aşr ::: on birinci.
hâdî vü işrin ::: yirmi birinci.
hâdî ::: (a. s. hidâyet'den. c. : hevâdî, hüdât) : 1) hidâyet eden, doğru yolu gösteren.
hâdî-üt-tarîk ::: doğru yolu gösteren, Allah. 2) i. kılavuz, rehber. 3) önde giden [kimse].
hadî-i sebîl ::: Hz. Muhammed (Aleyhisselâm). 4) i. mızrak ucu. 5) i. erkek adı.
Hâdî ::: hidayet veren Allah.
hâdî ::: hidayete ermiş, mürşit.
Hadi :::
- Haydi.
hâdî ::: doğru yolu gösteren , hidayet yolunu gösteren , mürşit , hidayete ermiş
hâdi ::: hud'a yapan , hileci , aldatıcı , fena , bozuk
hâdî ::: doğru yolu gösteren
hadi ::: haydi
HADÎ :::
HÂDÎ :::