sürüklemek ~ سۏرۏكلمك
Kamus-ı Türki - sürüklemek ~ سۏرۏكلمك maddesi. Sayfa: 745 - Sira: 4

سۏرۏكلمك sürüklemek osmanlıca ne demek, سۏرۏكلمك anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde سۏرۏكلمك sürüklemek maddesi
sürüklemek ~ سۏرۏكلمك güncel sözlüklerde anlamı:
Sürüklemek :::
- Bir şeyi yerden kaldırmadan iterek veya çekerek götürmek
Örnek: Prenses koluma girdi, sürüklercesine büfeye götürdü. A. Gündüz - Akarsu alıp götürmek
Örnek: Sakarya nehri kırılmış söğüt dallarını, saman çöplerini sürüklüyordu. A. İlhan - İstekli olmayan birini bir yere götürmek, getirmek
Örnek: Seni bırakmam vallahi diyor ve bazen gittiği yerlere bile onu sürükleyip götürmek istiyordu. Y. K. Karaosmanoğlu - Bir kimseyi, bir işi yapmaya zorlamak.
- Kötü bir duruma, sona doğru götürmek
Örnek: Kız kardeşini kötü yola sürükledi diye babası reddetmişti. S. F. Abasıyanık - İlgi uyandırarak bırakamayacak duruma getirmek, çok ilgilendirmek
Örnek: ... benim çağdaşlarımdan kim bilir kaç bin genci bahtiyar rüyalara sürüklemiştir. Y. Z. Ortaç
sürüklemek ::: getirmek, itmek, sevk etmek, sürümek