sürmek ~ سۏرمك
Kamus-ı Türki - sürmek ~ سۏرمك maddesi. Sayfa: 744 - Sira: 3

سۏرمك sürmek osmanlıca ne demek, سۏرمك anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde سۏرمك sürmek maddesi
sürmek ~ سۏرمك güncel sözlüklerde anlamı:
Sürmek :::
- Yönetip yürütmek, sevk etmek.
 - Önüne katıp götürmek.
 -  Uzatmak, ileri doğru itmek 
Örnek: Kahveyi ısıtıyor, suyu dolduruyor, cezveyi sürüyor, fincanı boşaltıyor. M. Ş. Esendal -  Dokundurmak, değdirmek 
Örnek: Yüzümü saçlarına sürmek için başımı eğdim. H. C. Yalçın - Oturduğu, bulunduğu yerden, ülkeden ceza olarak başka bir yer veya ülkeye göndermek, nefyetmek
 -  Bir maddeyi bir yüzey üzerine ince bir tabaka olarak yaymak, dökmek, serpmek 
Örnek: Avucuna doldurup kokluyor; ensesine, şakaklarına, boynuna sürüyor. R. H. Karay -  Bir malı satışa sunmak, piyasaya çıkarmak 
Örnek: Satılamayan ne kadar bayat, bozuk mal varsa pansiyonerlere sürerler. H. R. Gürpınar - Yasal olmayan yolla piyasaya para çıkarmak.
 - Tutuklunun bu durumunun daha sürüp sürmeyeceği belli süreler içinde Sorgu Yargıçlığınca incelenerek, toplanan kanıtlara göre sanığın salıverilmesine yer olmadığının ve böylece tutukluğun uzamasının belirtilmesi ve uzaması.T. : devam etmek
 - Sürüm işlemi.
 
sürmek ::: bitmek, çekmek, çıkmak, dökmek, gitmek, salmak, serpmek, sevk etmek, vurmak, yaşamak,
 yeşermek
