derin ~ دريڭ
Kamus-ı Türki - derin ~ دريڭ maddesi. Sayfa: 608 - Sira: 16
![](/rsm/turki/6/608-16.jpg)
دريڭ derin osmanlıca ne demek, دريڭ anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde دريڭ derin maddesi
derin ~ دريڭ güncel sözlüklerde anlamı:
Derin :::
- Dibi yüzeyinden veya ağzından uzak olan
Örnek: Genç kız onun kırık dişli ağzının içindeki derin karanlığa bakıyor. Ö. Seyfettin - Yüzeyden içeri inen.
- Kendi türünde çok gelişmiş, en ileri durumda olan.
- Yoğun
Örnek: Bu büyük köşkü derin bir sessizlik kapladı. M. Ş. Esendal - Uzun süren
Örnek: Bir iki derin nefesten sonra teneffüsünün ritmi düzeldi. P. Safa - Ayrıntıya önem verilerek hazırlanan
Örnek: Üzerindeki tesirleri ölçmek için derin tetkikler yapmak lazımdır. F. R. Atay - İçten gelen.
- Uyanılması güç, ağır (uyku).
derin ::: dip, koyu, yoğun