Çağdaş Sözlük

deri ~ دری

Kamus-ı Türki - deri ~ دری maddesi. Sayfa: 608 - Sira: 7

دری deri osmanlıca ne demek, دری anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde دری deri maddesi

deri ~ دری güncel sözlüklerde anlamı:

DERi ::: f. Farsçanın sahihi, fasih olanı. (Kapı demek olan "der" ismi Farsça olduğu halde Arapça sayılarak müennesi "deriyye" yapılmıştır.) * Havası hoş ve lâtif. Yeşilliği bol olan dağ eteği.

derî ::: (f. i.) : 1) Farsça'nın fasîhi, sahîhi. [kelime Arapçalaştırılarak "deriyye" şeklinde de kullanılabilir]. 2) havası iyi, yeşilliği bol olan dağ eteği.

Deri :::


  1. İnsan ve hayvan vücudunu kaplayan tüy, kıl veya pulla kaplı örtü, cilt, ten
    Örnek: Bütün kemikleri, ince bir deri altında birer birer sayılıyordu. P. Safa

  2. İşlenerek kullanılır duruma getirilmiş hayvan derisi.

  3. Bu deriden yapılmış
    Örnek: Üstünde yine o siyah deri pardösüsü, kolunda siyah deri çantası. N. Cumalı

  4. Soyulmadan yenen yemişlerin ince kabuğu veya soyulan yemişlerde kabuk altındaki zar.

  5. Toplantı, düğün.

  6. Pazar veya panayır kurulan gün, dernek.

  7. Bir hayvan ya da bitkinin vücudunu, meyvenin, tohumun üzerini örten en dış örtü. Omurgasız hayvanlarda silindir biçiminde hücrelerden oluşmuş epidermisten, memelilerde keratinli çok tabakalı yassı epitel kapsayan epidermis ile bağ dokusunca zengin dermiş tabakalarından oluşur.

deri ::: farsçanın sahihi , fasih olanı , (kapı demek olan "der" ismi farsça olduğu halde arapça sayılarak müennesi "deriyye" yapılmıştır , ) , havası hoş ve latif , yeşilliği bol olan dağ eteği

derî ::: (f. i.) 1) Farsça'nın fasîhi, sahîhi. [kelime Arapçalaştırılarak

deri ::: cilt, çadır, dernek, düğün, gön, ten, toplantı

DERİ :::

f. Farsçanın sahihi, fasih olanı. (Kapı demek olan "der" ismi Farsça olduğu halde Arapça sayılarak müennesi "deriyye" yapılmıştır.) * Havası hoş ve lâtif. Yeşilliği bol olan dağ eteği