Esnâf ~ اصناف
Kamus-ı Türki - Esnâf ~ اصناف maddesi. Sayfa: 123 - Sira: 12
اصناف Esnâf osmanlıca ne demek, اصناف anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde اصناف Esnâf maddesi
Esnâf ~ اصناف güncel sözlüklerde anlamı:
ESNAF ::: Sınıflar. Sıralar. Türlüler, menbalar, menşe'ler, asıllar, esaslar.
esnâf ::: (a. s. nısfınc.) : yarımlar, yaniar.
esnaf ::: (a. i. sınf'ın c.) : 1) nevîler, çeşitler, cinsler, zümreler, kategoriler. 2) bir sanatla veya dükkâncılıkla geçinen [kimse], 3) uygunsuz, namussuz kadın, (bkz. : âlüfte, aşüfte, fahişe, zâniye).
esnâf ::: sınıflar, alım satımcı.
Esnaf :::
- Küçük sermaye ve zanaat sahibi
Örnek: Kendileri balıkçı olmayıp da balık satan esnafı da severim. S. F. Abasıyanık - Başlıca düşüncesi, mesleğinin bütün inceliklerinden yararlanıp bunları karşısındakinin zararına kullanarak ve meslekte kötü örnek oluşturarak çok para kazanmak olan kimse.
- Kötü yola sapmış olan kadın.
- Kendi emeği ve sermayesini kullanan, yanında az sayıda işçi çalıştıran, küçük sermaye ve zanaat sahibi.
esnâf ::: sınıflar , esnaf
esnâf ::: sınıflar
esnâf ::: esnaf
esnâf ::: (a. s. nısfınc.) yarımlar, yaniar.
esnaf ::: (a. i. sınf'ın c.) 1) nevîler, çeşitler, cinsler, zümreler, kategoriler. 2) bir sanatla veya dükkâncılıkla geçinen [kimse], 3) uygunsuz, namussuz kadın, (bkz. : âlüfte, aşüfte, fahişe, zâniye).
Esnaf ::: Ister gezici, ister bir dükkan veya bir sokağın belli bir yerinde sabit olsun, iktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleridir.
Esnaf ::: İster gezici, ister bir dükkan veya bir sokağın belli bir yerinde sabit olsun, iktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleridir.
esnaf :::
ESNAF :::