Vâdî ~ وادی
Kamus-ı Türki - Vâdî ~ وادی maddesi. Sayfa: 1483 - Sira: 10

وادی Vâdî osmanlıca ne demek, وادی anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde وادی Vâdî maddesi
Vâdî ~ وادی güncel sözlüklerde anlamı:
VADi ::: İki dağ arasındaki uzun çukur. Dere. Bir nehrin aktığı yer. Nehir yatağı. * Yol, tarz, usül. * Saha.
vâdî ::: (a. i. c. : evdiye) : 1) iki dağ arasındaki uzun çukur, dere. 2) bir nehrin aktığı yer, yatak, (bkz. : mecra).
vâdî-i Eymen ::: Hz. Musa'nın Tûr Dağında Allah'ın tecellîsine mazhar olduğu yer, Tur Dağı civarında bir dere. [Hz. Mûsâ zevcesiyle beraber buraya gitmiş ve zevcesi burada doğum yapmıştır] . 3) yol, tarz, usul, alan. (bkz. : saha).
vâdi-i hâmûşân ::: mezarlık, kabristan.
vâdî-i kadim ::: eski tarz, eski usul Fsür vevâ nesir]
vâdî ::: iki dağ arası uzun çukur.
Vadi :::
- İki dağ arasındaki çukurca arazi veya geçit, koyak
Örnek: Vadinin hemen kıyı başında idi ve çevresinde beş karaltı vardı. T. Buğra - Alan, yol, tarz
Örnek: ... münakaşa kızışınca lakırtıyı hemen meslek bakımından çok zararlı bir vadiye, yani şahsiyata sürüklediklerini hatırlarız. B. Felek
vadi ::: iki dağ arasındaki uzun çukur , yol , tarz , dere
vâdî ::: vadi , nehir yatağı
vâdî ::: vadi
vâdî ::: nehir yatağı
vâdî ::: saha
vâdî ::: alan
vadi ::: alan, tarz, yol
VADİ :::