Çağdaş Sözlük

Nasib ~ نصب

Kamus-ı Türki - Nasib ~ نصب maddesi. Sayfa: 1463 - Sira: 14

نصب Nasib osmanlıca ne demek, نصب anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde نصب Nasib maddesi

Nasib ~ نصب güncel sözlüklerde anlamı:

NASiB ::: Nasbeden, bir şeyi bir şeye diken. * Gr: Harfi (e) diye üstün okutan.

NASiB ::: Pay, hisse, kısmet. * Bir kimsenin elde edebildiği şey.

nasb ::: (a. i.) : 1) dikme, saplama.

nasb-ı hıyâm ::: çadırları dikme.

nasb-ı nigâh ::: göz dikme. 2) bir me'murluğa tâyin. 3) a. gr. ismin i'râbı, harfin üstün (e) okunması.

nasb-ı ayn ::: [etmek] : gözü dikme [k]

nasîb ::: (a. i.) : 1) pay, hisse. 2) birinin elde edebildiği şey. 3) Allah'ın kısmet ettiği şey

nasîb almak ::: [Bektaşilikte] tarikata girme tö reni yapılmak.

nasîb ::: (a. i.) : 1) pay, hisse. 2) nankör birinin elde edebildiği şey. 3) Allah'ın kısmet ettiği şey.

nâsir ::: (a. s. nesr'den) : 1) yayan,

nasîb almak ::: [Bektaşilikte] tarikata girme tö- saçan- 2' nesir va2an- reni yap. lmak. nas, r ; (a , . _ nasr. dan). nusret

nasib ::: nasip, kısmet.

NASiB ::: İnsanların en akıllısı, ölümü çok hatırlayandır. Ölümü çok hatırlayan insana, dünyâda şeref, âhirette yüksek dereceler nasîb olur. (Hadîs-i şerîf-Berîka)

Ey Allah'ım! Seni sevmeyi ve seni seveni sevmeyi ve senin sevgine beni yaklaştıracak şeyi sevmeyi bana nasîb et ve senin sevgini (sıcak ve harâretli günde) soğuk suyu sevmekten bana daha sevimli kıl. (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı Ma'sûmiyye)

Allah'ım bana senin yolunda şehîd olmayı nasîb et. Peygamberin şehrinde ölmeyi kısmet et! (Hazret-i Ömer)

Yâ Rabbî! Bizlere nihâyetsiz rahmet hazînenden nasîb eyle! Hepimizi doğru yoldan ayırma! (İmâm-ı Rabbânî)

2. Allahü teâlânın ezelde takdir ettiği maddî ve mânevî rızık, kısmet.

Nasîbindir gezdiren yer yer seni,
Gâfil olma âkıbet yer, yer seni.

Bana kahve sunulmadı deme sen,
Nasîbin varsa gelir Yemen'den.

(Nâbi)

nasb ::: dikme , bir rütbe alma

nasib ::: pay , kısmet , hisse

nasîb ::: pay , hisse , kısmet

nasib ::: ‬pay

nasib ::: Tanrı’nın kula verdiği

NASİB :::

Pay, hisse, kısmet. * Bir kimsenin elde edebildiği şey