Çağdaş Sözlük

Nâkil ~ ناقل

Kamus-ı Türki - Nâkil ~ ناقل maddesi. Sayfa: 1452 - Sira: 5

ناقل Nâkil osmanlıca ne demek, ناقل anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde ناقل Nâkil maddesi

Nâkil ~ ناقل güncel sözlüklerde anlamı:

NAKiL ::: Vazgeçen, cayan, dönen. * Çekinen, kaçınan.

NAKiL ::: Nakleden, işittiğini anlatan.

NAKiL ::: Yol, tarik. * Bir yürüme çeşidi.

nâkil ::: (a. s. nakl'den. c. : nâkılân) : 1) taşıyan. 2) geçiren. 3) çeviren [bir dilden-] . 4) işittiğini anlatan. 5) fiz. *iletken, fr. conducteur.

nâkıl-i ahbâr ::: haberler nakledici. [müen. : "nâkile"]

nâkil ::: (a. s.) : 1) nükûl eden, dönen. 2) kaçınan, çekinen, (bkz. : muhteriz).

0 ::: (a. i.) : nefis, kendi; asıl,

nakil ::: nakletme, taşıma.

nâkil ::: nakleden, taşıyan.

Nakil :::


  1. Taşıyan, aktaran, geçiren.

  2. Anlatan, hikâye eden.

  3. İletken.

  4. Bir yerden alıp başka bir yere iletme, aktarma, taşıma, geçirme, aktarım
    Örnek: Boğaziçi hayatında suların ve üstündeki nakil vasıtaları olan kayık, sandal, yelkenli ve vapurların büyük ehemmiyeti vardı. A. Ş. Hisar

  5. Göç, taşınma

  6. Anlatma, söyleme, hikâye etme.

  7. Bir görevden başka bir göreve atanma, tayin.

  8. Yazı veya resmin aynısını başka bir şeyin üzerine yapma, kopya etme.

  9. Başka dilden bir eseri kendi diline çevirme, tercüme etme.

  10. geçirme, geçirim. ~ taahhüdü: geçirim söz vermesi.

nâkil ::: nakleden , taşıma

nâkil ::: ‬taşıma

nâkil ::: nakil

nâkil ::: anlatan

nâkil ::: nakleden

nakil ::: atama, göç, göçürme

nakil ::: taşıma, tayin

nâkil ::: iletken

NAKİL :::

Yol, tarik. * Bir yürüme çeşidi