Nâdân ~ نادان
Kamus-ı Türki - Nâdân ~ نادان maddesi. Sayfa: 1448 - Sira: 16
نادان Nâdân osmanlıca ne demek, نادان anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde نادان Nâdân maddesi
Nâdân ~ نادان güncel sözlüklerde anlamı:
"); nâ-dân ::: (f. b. s.) : 1) bilmez, (bkz. : câhil). 2) nobran, kaba, terbiyesi kıt.
nâdân ::: cahil, haddini bilmez.
NaDaN ::: Ey, insan adını taşıyan varlık,
Kendine gel, uyan gafletten artık!
Seâdet yolun, göremezsen nâdân,
Niye vermiş sana, bu aklı Yezdân?
(M. Sıddîk bin Saîd)
Devr-i zamâne cünbüşi nâdânlık üzredir.
Nâdân komaz ki merdüm-i dânâ huzûr ede.
(Bâkî)
(Zamânın işlerinin yapılması nâdânlıkladır. Âlim kimsenin huzûrlu olmasına nâdân fırsat vermez.)
Nadan :::
- Bilgisiz, cahil.
- Nobran, kaba, kötü
Örnek: Heyhat ki, iyiler gider, nadanlar kalır. A. İlhan
nâdân ::: cahil , haddini bilmez
nâdân ::: cahil
nâdân ::: hödük
nâ-dân ::: (f. b. s.) 1) bilmez, (bkz. : câhil). 2) nobran, kaba, terbiyesi kıt.
nadan ::: bilgisiz, cahil, kaba, kötü