Münâzara ~ مناظره
Kamus-ı Türki - Münâzara ~ مناظره maddesi. Sayfa: 1411 - Sira: 5

مناظره Münâzara osmanlıca ne demek, مناظره anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde مناظره Münâzara maddesi
Münâzara ~ مناظره güncel sözlüklerde anlamı:
MüNAZARA ::: Karşılıklı konuşmak. İlmî ve kaideye uygun olarak yapılan münakaşa. Mübahese. (Bak: İnsaf)
münazara ::: (a. i. nazar'dan) : 1) kaideye uygun olarak karşılıklı konuşma. 2) ilmî münâkaşa, ilmî *tartışma. (bkz. : ilm-i cedel).
münâzara ::: tartışma.
MüNaZARA ::: Münâzara edecek kişi, gerçeği aramakta kaybını arayan kimse gibi olmalıdır. (Taşköprüzâde)
Münâzarayı kendisinden istifâde edilmesi umulan âlimlerle yapmalıdır. (İmâm-ı Gazâlî)
Mü'min beş güçlük arasındadır. Karşısındaki mü'min olur, kendisine hased eder (çekemez); münâfık (inanmadığı hâlde müslüman görünen) olur, buğz eder; kâfir olursa kendisi ile savaşır; şeytan ise onu saptırmaya uğraşır; nefs de kendisi ile münâzea eder durur. (Hadîs-i şerîf-İhyâ)
Münâzeaya götüren her cehâlet (bilgisizlik), bey'i (alış-veriş) ve icâreyi (kirâlamayı) fâsid kılar (bozar). (İbn-i Âbidîn)
Münazara :::
- Bir konu üzerinde, belli kural ve yöntemlere uyularak yapılan tartışma.
- Divan edebiyatında zıt varlıklar ve kavramlar arasındaki karşıtlığı anlatan yazı türü.
münâzara ::: fikir tartışması , fikir alışverişi , ilmi tartışma , tartışma
münâzârâ ::: karşılıklı konuşmak , ilmi ve kaideye uygun olarak yapılan münakaşa , mübahese
münazara ::: (a. i. nazar'dan) 1) kaideye uygun olarak karşılıklı konuşma. 2) ilmî münâkaşa, ilmî *tartışma. (bkz. : ilm-i cedel).
MÜNAZARA :::