Çağdaş Sözlük

Mâsivâ ~ ماسوا

Kamus-ı Türki - Mâsivâ ~ ماسوا maddesi. Sayfa: 1257 - Sira: 14

ماسوا Mâsivâ osmanlıca ne demek, ماسوا anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde ماسوا Mâsivâ maddesi

Mâsivâ ~ ماسوا güncel sözlüklerde anlamı:

MASiVA ::: Ondan gayrısı. (Allah'tan) başka her şey hakkında kullanılan tâbirdir) Dünya ile alâkalı şeyler. (Bak: Taabbüd)(...Ey insan! Kur'anın desâtirindendir ki; Cenab-ı Hakkın mâsivasından hiçbir şeyi ona taabbüd edecek bir derecede kendinden büyük zannetme. Hem sen kendini hiçbir şeyden tekebbür edecek derecede büyük tutma. Çünkü mahlukat ma'budiyetten uzaklık noktasında müsavi oldukları gibi mahlukiyet nisbetinde de birdirler. M.N.)

mâsivâ ::: yaratıklar.

MaSiVa ::: Allahü teâlâyı tanıyan, mâsivâdan yüz çevirir. (Ca'fer-i Sâdık)

Akla hayâle gelen, düşünülen, görülen her şey mâsivâdır. (İmâm-ı Rabbânî)

Dervişlik, yalnız bir yere çekilip oturmak, gökte uçmak, dağda ve mağarada bulunmak değildir. Dervişlik; gönlü, mâsivâdan çevirmektir. Kalb bir ayna gibidir. Karşısına gelen her şeyi gösterir. Kalbden mâsivâ silinip atıldığı zaman, kalbde Allah sevgisinden başka hiçbir şey kalmaz. (Kâdı Muhammed Semerkandî)

Bize ve size her şeyden önce lâzım olan şey, kalbi Allahü teâlâdan başka şeylerin hepsinden kurtarmaktır. Kalbin bu selâmete erebilmesi için, Hak teâlâdan başka hiçbir şeyin kalbden geçmemesi lâzımdır. Kalbden hiçbir şeyin geçmemesi için de mâsivâyı unutmak lâzımdır. Bunları unutmağa fenâ denir. (Bkz. Fenâ) (İmâm-ı Rabbânî)

mâsivâ ::: Allah'ın dışındaki varlıklar , yaratıklar , bir şeyden başka olanların hepsi , dünya ile ilgili olan şeyler , Allah'tan başka her şey. , tanrı'nın dışındaki varlıklar , dünyaya özgü her şey , ondan gayrısı , (allah'tan) başka her şey hakkında kullanılan tabirdir) dünya ile alakalı şeyler

mâsiva ::: ‬Tanrı’nın dışındaki varlıklar

mâsiva ::: dünyaya özgü her şey

MASİVA :::

Ondan gayrısı. (Allah'tan) başka her şey hakkında kullanılan tâbirdir) Dünya ile alâkalı şeyler. (Bak: Taabbüd)(...Ey insan! Kur'anın desâtirindendir ki; Cenab-ı Hakkın mâsivasından hiçbir şeyi ona taabbüd edecek bir derecede kendinden büyük zannetme. Hem sen kendini hiçbir şeyden tekebbür edecek derecede büyük tutma. Çünkü mahlukat ma'budiyetten uzaklık noktasında müsavi oldukları gibi mahlukiyet nisbetinde de birdirler. M.N.)