Levha ~ لوحه
Kamus-ı Türki - Levha ~ لوحه maddesi. Sayfa: 1247 - Sira: 5
![](/rsm/turki/12/1247-5.jpg)
لوحه Levha osmanlıca ne demek, لوحه anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde لوحه Levha maddesi
Levha ~ لوحه güncel sözlüklerde anlamı:
LEVHA ::: Üzerinde yazı veya resim bulunan, duvara asılacak kâğıt. * Bir sayfanın üzerindeki kalın yazı.
levha ::: (a. i.) : bir yere asılmak üzere yazılmış veya yapılmış yazı veya resim. Ser-levha : başlık [yazılarda]
levha-i nuhuset ::: uğursuzluk levhası.
levha ::: manzara, yazı, resim.
Levha :::
- Bir yere asılmak için yazılmış yazı, safiha
Örnek: İçeri girince göze ilk çarpan şey duvardaki yazı levhaları oluyordu. R. N. Güntekin - Tablo, resim
Örnek: Resimci dükkânlarında Türkler aleyhinde birçok levhalar asılmıştı. Ö. Seyfettin - Tabela.
- Genellikle bir parmaktan daha ince kalınlığı olan, sıcak haddelenmiş, geniş, uzun metal parça.
levha ::: tablo , plaka , tabela , manzara , yazı , resim , üzerinde yazı veya resim bulunan , duvara asılacak kağıt , bir sayfanın üzerindeki kalın yazı
levha ::: plaka
levha ::: tabela
levha ::: kara tahta, resim
LEVHA :::
Üzerinde yazı veya resim bulunan, duvara asılacak kâğıt. * Bir sayfanın üzerindeki kalın yazı