gölge ~ گولگه
Kamus-ı Türki - gölge ~ گولگه maddesi. Sayfa: 1212 - Sira: 13
گولگه gölge osmanlıca ne demek, گولگه anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde گولگه gölge maddesi
gölge ~ گولگه güncel sözlüklerde anlamı:
Gölge :::
- Saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık
Örnek: Etrafına gölge salmayan, yemiş vermeyen hangi kütük baltadan kurtulur? H. E. Adıvar - Güneş ışınlarından korunacak yer
Örnek: Sakın kesme, gölgesinde yorgun çiftçi dinlensin. M. Ş. Esendal - Ne olduğu anlaşılamayan karaltı, silüet
Örnek: Pencereden dışarıya bir gölge çıktı, arkasından seğirttiler. A. Gündüz - Resimde bir şekli cisimlendirmek için, onun ışık almaması gereken yerlerine vurulan az çok koyu renk.
- Röfle.
- Yetkisi olmadığı hâlde etkili olan.
- Birinin yanından hiç ayrılmayan kimse.
- Koruma, kayırma himaye.
- Bir gökcisminin güneş ışığını engellemesinden ileri gelen ışıksız uzay parçası.T. : zıll
- Almaç görüntülüğünde resmin temel konusunun hem bulunması gereken yerde hem de onun biraz yanında daha soluk olarak çift görünmesi durumu.T. : hayal, hayalet, peri,gölgelenme
gölge ::: hayalet