Çağdaş Sözlük

Kenâr ~ كنار

Kamus-ı Türki - Kenâr ~ كنار maddesi. Sayfa: 1184 - Sira: 16

كنار Kenâr osmanlıca ne demek, كنار anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde كنار Kenâr maddesi

Kenâr ~ كنار güncel sözlüklerde anlamı:

KENAR ::: f. Çevre, kıyı, Sâhil, deniz kıyısı. * Köşe, uç. * Son, nihâyet. * Çember. * Etrâfı çevrilen şey. * Kucaklama. Kucağa alma.

kenar ::: (f. i.) : 1) kıyı, çevre. 2) deniz kıyısı, (bkz. : sahil). 3) uc, köşe.

kenâr-ı âsmân ::: ufuk. 4) nihayet, son. 5) kucaklama, kucağa alma. 6) etraf pervazı, çerçeve. 7) çenber.

Kenar :::


  1. Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka
    Örnek: O sırada karşı taraçadaki kadın elinde pirinç tası olduğu hâlde taraçanın kenarına kadar geldi. O. V. Kanık

  2. Bir şeyi çevreleyen çizgi.

  3. Pervaz, çizgi, antika, baskı vb. çevre süsleri.

  4. Merkezden uzak olan, kuytu, ıssız, sapa, tenha yer

  5. Yan.

  6. Bir biçimi sınırlayan çizgilerden her biri.

  7. 1. Bir geometrik şeklin iki düzlemsel yüzünün arakesiti olan doğru veya doğru parçası. 2. Bir çizgede, iki köşeyi birleştiren bir eleman. bk. yönlükenar, yönsüzkenar.

  8. Film kuşağının iki yanı.

kenâr ::: kıyı

kenâr ::: ‬kıyı

kenâr ::: kenar

kenâr ::: yan

kenar ::: ağız, bucak, ibik, kıyı, taşra, yaka, yan

KENAR :::

f. Çevre, kıyı, Sâhil, deniz kıyısı. * Köşe, uç. * Son, nihâyet. * Çember. * Etrâfı çevrilen şey. * Kucaklama. Kucağa alma