Kân ~ كان
Kamus-ı Türki - Kân ~ كان maddesi. Sayfa: 1140 - Sira: 24
كان Kân osmanlıca ne demek, كان anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde كان Kân maddesi
Kân ~ كان güncel sözlüklerde anlamı:
KaN ::: f. Bir şeyin menbaı. * Kuyu. Kaynak. * Mâden ocağı. * Bir keyfiyetin. (niteliğin) bol olarak bulunduğu kimse.
KaN ::: f. Ahmak, ebleh. Câhil. İdraksiz, düşüncesiz.
"); Kân ::: (f. i.) : 1) mâden ocağı, mâden kuyusu. 2) bir şeyin menbaı, kaynağı. kân-ı kerem : kerem, bağış kaynağı. kârın merhamet : merhamet kaynağı.
kâna ::: (f. s.) : câhil; ahmak; idraksiz.
kâne ::: (a. fi.) : "oldu, husule geldi" mânâsına bâzı terkiplere katılır. Maşa'Allah kâne : Allah'ın istediği oldu, husule geldi.
Kan :::
- Atardamar ve toplardamarların içinde dolaşarak hücrelerde özümleme, yadımlama görevlerini sağlayan plazma ve yuvarlardan oluşmuş kırmızı renkli sıvı
Örnek: Cebinden çıkardığı mendille ellerine bulaşan kanları silerek haykırdı. Ö. Seyfettin - Soy.
- Hayvanlarda vücut boşluğu içinde ya da kapalı damarlar içerisinde dolaşan hücreler ile oksijen, karbondioksit, hormonlar, besin, boşaltım ve bağışıklık maddelerini taşıyan sıvı. Omurgalılarda oksijenin ve karbondioksitin taşınmasında görev yapan kırmızıkan hücreleri ile organizmanın savunmasında görev yapan beyazkan hücreleri vekanın pıhtılaşmasında görevli olankan pulcukları ve serumdan oluşur.T. : demm
kân ::: maden ocağı
kân ::: maden ocağı
kân ::: yurt
kân ::: ocak
Kân ::: (f. i.) 1) mâden ocağı, mâden kuyusu. 2) bir şeyin menbaı, kaynağı. kân-ı kerem : kerem, bağış kaynağı. kârın merhamet : merhamet kaynağı.
kâna ::: (f. s.) câhil; ahmak; idraksiz.
kâne ::: (a. fi.) oldu, husule geldi
Kan ::: Bütün vücutta atardamar, toplardamar ve kılcaldamarlar yoluyla dolaşıp tüm hücrelere besin ve oksijen taşıyan, karbondioksit ve artık ürünlerin ise atılmasını sağlayan sıvı.
kan ::: soy
KÂN :::