Çağdaş Sözlük

Gâr ~ گار

Kamus-ı Türki - Gâr ~ گار maddesi. Sayfa: 1137 - Sira: 3

گار Gâr osmanlıca ne demek, گار anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde گار Gâr maddesi

Gâr ~ گار güncel sözlüklerde anlamı:

GAR ::: (Ger) f. Kelimeye eklemekle nisbet veya fâillik mânası verilir. Yapan, yapıcı mânasınadır. Meselâ:

GAR ::: Mağara. İn. Kehf. * Defne ağacı. * Gayret. * Fesad. * Tren istasyonu. * Tıb: Beden âzalarında olan cep gibi çukur yer.

"); -gâr ::: (f. e.) : fâillik ve nispet mânâlariyie isimlere sonek olarak katılır, ["yâd-gâr, hudâvend-gâr, beste-gâr" v.b.]. (bkz. : -ger).

gar ::: ("ga" uzun okunur, a. i.) : 1) mağara, in. (bkz. : kehf). Yâr-ı gar (mağara dostu) : Hz. Muhammed (Aleyhisselâm)'e mağarada, arkadaşlık eden Hz. Ebûbekir; mec. çok vefalı, çok sâdık arkadaş. 2) defne ağacı. Habb-ül-gar : defne tanesi,

gâr ::: "yapan, yapıcı" mânâsında son ek.

gar ::: mağara.

Gar :::


  1. Demir yolu ile yolculuk edenlerin gereksinimlerinin geniş ölçüde karşılandığı büyük tren istasyonu
    Örnek: Bu beylerle Selanik garının civarında bazı bahçelerden geçerek gidiyorduk. Y. K. Beyatlı

gâr ::: mağara

gâr ::: ‬mağara

-gâr ::: (f. e.) fâillik ve nispet mânâlariyie isimlere sonek olarak katılır, [

gar ::: (

GAR :::

Mağara. İn. Kehf. * Defne ağacı. * Gayret. * Fesad. * Tren istasyonu. * Tıb: Beden âzalarında olan cep gibi çukur yer