Çağdaş Sözlük

kalafat ~ قلافات

Kamus-ı Türki - kalafat ~ قلافات maddesi. Sayfa: 1078 - Sira: 7

قلافات kalafat osmanlıca ne demek, قلافات anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde قلافات kalafat maddesi

kalafat ~ قلافات güncel sözlüklerde anlamı:

KALAFAT ::: Geminin tahtalarının aralıklarını üstüpü vs. ile doldurup üzerine zift sürme işi. * Sahte süs, düzen.

KALAFAT ::: Vaktiyle Yeniçeri Ağasının giydiği kırmızı bir başlık.

kalafat ::: (f. i.) : kalafat, kalafatlama, (bkz. : kılâfet).

Kalafat :::


  1. Geminin kaplama tahtaları arasını üstüpü ile doldurup ziftleyerek su geçirmez duruma getirme işi
    Örnek: Kalafatın tokmak gürültüsü ve denize uzayan zift kokusu arasından yol aldım ve tenha yollara saptım. Halikarnas Balıkçısı

  2. Aşağısı dar, yukarısı geniş bir çeşit yeniçeri başlığı.

  3. Osmanlı İmparatorluğunda vezir veya yüksek mevkide devlet adamlarının giydikleri bir başlık.

  4. Onarma, tamir etme.

  5. Vezir ve daha başka devlet büyüklerinin giydikleri bir başlık.

kalafat ::: geminin tahtalarının aralıklarını üstüpü vs , ile doldurup üzerine zift sürme işi , sahte süs , düzen , vaktiyle yeniçeri ağasının giydiği kırmızı bir başlık

kalafat ::: (f. i.) kalafat, kalafatlama, (bkz. : kılâfet).

KALAFAT :::

Geminin tahtalarının aralıklarını üstüpü vs. ile doldurup üzerine zift sürme işi. * Sahte süs, düzen