kafes ~ قفس
Kamus-ı Türki - kafes ~ قفس maddesi. Sayfa: 1077 - Sira: 6
قفس kafes osmanlıca ne demek, قفس anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde قفس kafes maddesi
kafes ~ قفس güncel sözlüklerde anlamı:
KAFES ::: Tel, ince demir veya ağaç çubuklarından yapılan ve içine kuş ve saire konulan şey. * Dışardan içerisi görünmesin diye, ince tahta çubuklarından yapılıp harem pencerelerine takılan siper, * Ahşap bir binanın kaplama ve sıvası olmaksızın direklerden ibaret taslağı.
kafes ::: (f. i.) : kafes.
kafes-i teng ::: dar kafes.
kafes-i teng-i sine ::: göğsün dar kafesi.
Kafes :::
- Hayvanlar için aralıklı tel, metal veya ağaç çubuklardan yapılmış taşınabilir bölme.
- Vahşi hayvanlar için demir çubuklarla yapılmış taşınabilir bölme.
- Çapraz çubuklarla ve aralıklı olarak yapılmış, pencerelere takılan siper
Örnek: Bahçeye, kafeslerde elenen solgun bir ışık vurmuş. Y. Z. Ortaç - Ahşap yapıların direk ve çatmalardan oluşan kaplama tahtaları dışında kalan iskeleti.
- Hapishane.
- Cami, tekke vb. yerlerde kadınlara ayrılan yer.
- Tarayıcı demetin bir resmi oluşturduğunda ortaya çıkan, alt alta sıralanmış yatay çizgilerden oluşan dikdörtgen biçim.T. : raster, tram
kafes ::: kafes , pencere kafesi , tel , ince demir veya ağaç çubuklarından yapılan ve içine kuş ve saire konulan şey , dışardan içerisi görünmesin diye , ince tahta çubuklarından yapılıp harem pencerelerine takılan siper , ahşap bir binanın kaplama ve sıvası olmaksızın direklerden ibaret taslağı
kafes ::: kafes
kafes ::: pencere kafesi
kafes ::: hapishane
KAFES :::