Çağdaş Sözlük

Fakîh ~ فقیه

Kamus-ı Türki - Fakîh ~ فقیه maddesi. Sayfa: 1001 - Sira: 17

فقیه Fakîh osmanlıca ne demek, فقیه anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde فقیه Fakîh maddesi

Fakîh ~ فقیه güncel sözlüklerde anlamı:

FAKiH ::: (Fâkihe) Yaş meyve, yemiş, yaş hurma ağacı. * Şenlendiren, sevindiren.

FAKiH ::: Fıkıh ilmini bilen. İslâm hukukçusu. * Zeki, anlayışlı kimse.

fakîh ::: (a. s. fıkh'dan c. : fukahâ) : 1) fıkıh (din, şerîat) ilminin üstadı. 2) zekî, anlayışlı [kimse], (bkz. : fehhâm).

fâkih ::: islâm hukukunu bilen.

FAKiH ::: 2. Müctehid. Kur'ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîflerde açıkca bildirilmemiş olan hükümleri, açık ve geniş olarak bildirilenlere benzeterek meydana çıkarabilen derin âlim. İctihâd derecesine varmış âlim.

Allahü teâlâ bir kuluna iyilik etmek isterse, onu dinde fakîh yapar. (Hadîs-i şerîf-Buhârî)

Bir kimse fakîh olursa, Allahü teâlâ, onun özlediği şeyleri ve rızkını ummadığı yerlerden gönderir. (Hadîs-i şerîf-İhyâ)

Şeytana karşı bir fakîh bin âbidden (çok ibâdet edenden) daha kuvvetlidir. (Hadîs-i şerîf-Hilye)

Fakihlerin başı İmâm-ı A'zam'dır ve fıkhın dörtte üçü ona âittir. (İbn-i Âbidîn)

FAKiH ::: 2. Müctehid. Kur'ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîflerde açıkca bildirilmemiş olan hükümleri, açık ve geniş olarak bildirilenlere benzeterek meydana çıkarabilen derin âlim. İctihâd derecesine varmış âlim.

Allahü teâlâ bir kuluna iyilik etmek isterse, onu dinde fakîh yapar. (Hadîs-i şerîf-Buhârî)

Bir kimse fakîh olursa, Allahü teâlâ, onun özlediği şeyleri ve rızkını ummadığı yerlerden gönderir. (Hadîs-i şerîf-İhyâ)

Şeytana karşı bir fakîh bin âbidden (çok ibâdet edenden) daha kuvvetlidir. (Hadîs-i şerîf-Hilye)

Fakihlerin başı İmâm-ı A'zam'dır ve fıkhın dörtte üçü ona âittir. (İbn-i Âbidîn)

fakîh ::: islam hukukçusu , fakih

fâkih ::: islam hukukunu bilen , (fakihe) yaş meyve , yemiş , yaş hurma ağacı , şenlendiren , sevindiren , fıkıh ilmini bilen , islam hukukçusu , zeki , anlayışlı kimse

fakîh ::: ‬islam hukukçusu

fakîh ::: fakih

fakîh ::: (a. s. fıkh'dan c. : fukahâ) 1) fıkıh (din, şerîat) ilminin üstadı. 2) zekî, anlayışlı [kimse], (bkz. : fehhâm).

FAKİH :::

Fıkıh ilmini bilen. İslâm hukukçusu. * Zeki, anlayışlı kimse