Çağdaş Sözlük

Firâş ~ فراش

Kamus-ı Türki - Firâş ~ فراش maddesi. Sayfa: 986 - Sira: 2

فراش Firâş osmanlıca ne demek, فراش anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde فراش Firâş maddesi

Firâş ~ فراش güncel sözlüklerde anlamı:

FiRAş ::: Döşek. Yatak. Yere serilen şey. Minder. şilte.

Ferrâş ::: (a. i. ferş'den.) : 1) döşeyen, döşemeci. 2) hizmetçi. 3) Kâbeyi süpüren.

firâş ::: (a. i. c. : fürüş) : 1) döşek, yatak; yaygı, şilte. 2) hasır, halı. Esîr-i firâş : yataktan kalkamıyan hasta. Hem-firâş : zevce. Sâhib-firâş : hasta.

firâş-ı derûn ::: iç yatağı, içteki yatak.

firâş-ı istirahat ::: rahat döşeği.

firâş-ı kavî ::: fık. evli kadının firâşı. [bilâ davet neseb sabit olup nefy ile nesep nefy olunmayıp lâkin laan ile nefy olunur].

firâş-ı mutavassıt ::: fık. ümm-i veled'in firâşı. [bilâ davet nesep sahih olmaz].

firâş-ı sahih ::: fık. nikâh ve mülk-i yemîne müstenit bulunan istifrâş [mülk-i yemîn, bir kimsenin temellükünde bulunan câriyedir; bu bakımdan, bu iki şarta dayanan istifraştan, meydana gelecek çocuk vâris sayılır. Ancak, cariyeyi istifraşta husule gelen çocuğun kendisinden olduğunu müstefrişin söylemesi gerekir].

firâş-i zaif ::: fık. cariyenin firâşı. [bununla nesep sabit olur].

firâş ::: döşek, yaygı.

firâş ::: döşek , yatak , şilte

ferrâş ::: döşemeci , hizmetkar

ferrâş ::: ‬döşemeci

ferrâş ::: hizmetkâr

Ferrâş ::: (a. i. ferş'den.) 1) döşeyen, döşemeci. 2) hizmetçi. 3) Kâbeyi süpüren.

FİRAŞ :::

Döşek. Yatak. Yere serilen şey. Minder. şilte