dolaşık ~ طوٓلاشیق
Kamus-ı Türki - dolaşık ~ طوٓلاشیق maddesi. Sayfa: 906 - Sira: 3

طوٓلاشیق dolaşık osmanlıca ne demek, طوٓلاشیق anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde طوٓلاشیق dolaşık maddesi
dolaşık ~ طوٓلاشیق güncel sözlüklerde anlamı:
Dolaşık :::
- Karışık (saç, ip vb.)
Örnek: Bir buğday benizli zülfü dolaşık / Gitme diye beni yolda eğler var. Karacaoğlan - Dolaşarak giden (yol)
Örnek: Tozlu ve dolaşık yollar üzerinde saatlerce taban tepmiş. A. Haşim - Kolay çözülmeyecek veya içinden çıkılmayacak derecede karışık
Örnek: Birtakım dolaşık işleri yüzünden istifasını verip çekildi. Y. K. Karaosmanoğlu - Amacını doğrudan doğruya değil de, dolayısıyla sezdiren
Örnek: Dolaşık ve tutuk bir dille, yarı anlaşılır yarı anlaşılmaz cümleler mırıldanmaya başladı. P. Safa
dolaşık ::: çap, çetrefil, girift