Çağdaş Sözlük

dolaşık ~ طوٓلاشیق

Kamus-ı Türki - dolaşık ~ طوٓلاشیق maddesi. Sayfa: 906 - Sira: 3

طوٓلاشیق dolaşık osmanlıca ne demek, طوٓلاشیق anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde طوٓلاشیق dolaşık maddesi

dolaşık ~ طوٓلاشیق güncel sözlüklerde anlamı:

Dolaşık :::


  1. Karışık (saç, ip vb.)
    Örnek: Bir buğday benizli zülfü dolaşık / Gitme diye beni yolda eğler var. Karacaoğlan

  2. Dolaşarak giden (yol)
    Örnek: Tozlu ve dolaşık yollar üzerinde saatlerce taban tepmiş. A. Haşim

  3. Kolay çözülmeyecek veya içinden çıkılmayacak derecede karışık
    Örnek: Birtakım dolaşık işleri yüzünden istifasını verip çekildi. Y. K. Karaosmanoğlu

  4. Amacını doğrudan doğruya değil de, dolayısıyla sezdiren
    Örnek: Dolaşık ve tutuk bir dille, yarı anlaşılır yarı anlaşılmaz cümleler mırıldanmaya başladı. P. Safa

dolaşık ::: çap, çetrefil, girift