son ~ صوٓڭ
Kamus-ı Türki - son ~ صوٓڭ maddesi. Sayfa: 840 - Sira: 18
صوٓڭ son osmanlıca ne demek, صوٓڭ anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde صوٓڭ son maddesi
son ~ صوٓڭ güncel sözlüklerde anlamı:
Son :::
- Şimdiki zamana en yakın zamandan beri olan veya bu zamanda yapılmış, olmuş olan, ilk karşıtı
Örnek: Gündüzün son ışıklarıyla beraber sanki odadan eşya da çekiliyordu. P. Safa - En arkada bulunan.
- Artık ondan ötesi veya başkası olmayan
Örnek: Son atlıkarıncayı Kadırga meydanında birkaç yıl evvel görmüştüm. H. A. Yücel - Uç, sınır.
- Olanca
Örnek: Son kuvvetiyle: Ya Ali! diye bağırdı. M. Ş. Esendal - Bir şeyin en arkadan gelen bölümü, bitimi, nihayet, akıbet.
- Olum.
- Etene.
Son ::: Yeni doğan bebeği ana rahmine bağlayan plasenta ve zarlar.
son ::: akıbet, geri, hudut, nihai, nihayet, olanca, ölüm, sınır, uç