Çağdaş Sözlük

Salsâl ~ صلصال

Kamus-ı Türki - Salsâl ~ صلصال maddesi. Sayfa: 831 - Sira: 7

صلصال Salsâl osmanlıca ne demek, صلصال anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde صلصال Salsâl maddesi

Salsâl ~ صلصال güncel sözlüklerde anlamı:

SALSAL ::: Kuru balçık. Kumla karışıp kurumuş olan balçık. * Çok anırgan eşek.

salsâl ::: (a. i.) : jeol. 1) kumla karışık ince çamur. 2) lüleci çamuru.

SALSaL ::: Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:

Andolsun ki, biz insanı hame-i mesnûndan (balçık çamurundan), salsâlden yarattık (Hicr sûresi: 26)

Âdem aleyhisselâm yeryüzünde yaratılan ilk insan ve ilk peygamberdir. Bütün insanların babasıdır. Çeşitli memleketlerden getirilen toprakları melekler su ile çamur yapıp, insan şekline koydu. Mekke ile Tâif arasında kırk yıl yatıp salsâl oldu. Önce Muhammed aleyhisselâmın nûru alnına kondu. Sonra Muharremin onuncu Cumâ günü rûh verildi. (Altıparmak Muhammed Efendi)

Âdem aleyhisselâm salsâl hâlinde iken, melekler bedenini görüp, ondaki uygunluğa, âhenge ve ilâhî san'ata hayran kaldılar. Acabâ, "Allahü teâlâ bundan güzel bir şey halk etti mi?" dediler. (Muhammed Hirevî)

salsal ::: kuru balçık , kumla karışıp kurumuş olan balçık , çok anırgan eşek

salsâl ::: (a. i.) jeol. 1) kumla karışık ince çamur. 2) lüleci çamuru.

SALSAL :::

Kuru balçık. Kumla karışıp kurumuş olan balçık. * Çok anırgan eşek