Çağdaş Sözlük

Sadr ~ صدر

Kamus-ı Türki - Sadr ~ صدر maddesi. Sayfa: 821 - Sira: 17

صدر Sadr osmanlıca ne demek, صدر anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde صدر Sadr maddesi

Sadr ~ صدر güncel sözlüklerde anlamı:

SADR ::: Her şeyin evveli ve başlangıcının en iyisi. * Kalb, göğüs, ön. * Meclisin önü ve en muteber yeri. Reisin oturduğu yer. * Rücu. * Bir aruz kalıbı. * Baş, reis, başkan. * Oturulacak yerlerin en iyisi.

sadr ::: (a. i. c. : sudur) : 1) göğüs. (bkz. : ber, sfne). 2) yürek. 3) herşeyin önü, başı, ilerisi, en yukarı, en baş. 4) oturulacak en iyi yer. 5) baş, başkan, (bkz. : reis). 6) kazasker. 7) sadrâzam sözünün kısaltılmışı.

sadre şifâ vermek ::: gönül ferahlatmak.

sadr-ı âlî ::: vezirlerin, vekillerin başı, sadrâzam.

sadr-ı Anatolu ::: Anadolu kazaskeri.

sadr-ı a'zam ::: "sadrâzam" : [saltanat devrinde] başvekil.

sadr-ı cehân ::: dünyânın en itibarlı mevkiinde bulunan.

sadr-ı Rûm ::: Rumeli kazaskeri.

Sadr ::: Bir beyitte birinci mısranın ilk parçası ile nesirde cümlenin ilk parçası.

sâdır ::: çıkan , meydana gelen , sudur eden

sadr ::: göğüs , baş , ön

sadr ::: ‬göğüs

sadr ::: baş

sadr ::: başköşe

sadr ::: sadrazam

SADR :::

Her şeyin evveli ve başlangıcının en iyisi. * Kalb, göğüs, ön. * Meclisin önü ve en muteber yeri. Reisin oturduğu yer. * Rücu. * Bir aruz kalıbı. * Baş, reis, başkan. * Oturulacak yerlerin en iyisi