saz ~ صاز
Kamus-ı Türki - saz ~ صاز maddesi. Sayfa: 805 - Sira: 13

صاز saz osmanlıca ne demek, صاز anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde صاز saz maddesi
saz ~ صاز güncel sözlüklerde anlamı:
SAZ ::: f. (Sâhten: Yapmak mastarından emir köküdür) Eden, yapan, uyduran, düzen mânalarına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Evham-saz $ : Evham veren.
SAZ ::: f. Kamış. * Bir çalgı âleti. * Takım, silâh, edevat. * Ustalık. * At takımı. * Düzen, tertip, sıra. * Öğrenme. * Kuvvet, kudret. * Menfaat. * Benzer, misil, eş. * Hile.
Saz :::
- Genellikle su kıyılarında, bataklık yerlerde yetişen ince kamış, hasır otu, kiliz, kofa
Örnek: Köyün saz kaplı, karanlık çökmüş damlarına seslendi. H. E. Adıvar - Bu kamıştan yapılmış.
- Her tür müzik aracı, çalgı.
- Türk halk müziğinde bağlama, cura, tar vb. mızraplı çalgıların genel adı.
- Türk halk müziğinde kullanılan, gövdesi ağaçtan oyularak yapılmış, telli, uzun saplı çalgı, bağlama
Örnek: İnce ve yüksek bir sanat eseri olan saz da milliyetimizin bir hususiyetidir. A. Ş. Hisar - Birden çok çalgının bulunduğu takım.
- Çalgılı eğlence yeri.
sâz ::: enstrüman , saz
saz ::: enstrüman
saz ::: saz
sâz ::: (f. i.) 1) mür. çalgı. 2) silâh. 3) at takımı. 4) sıra, düzen. 5) kuvvet, kudret. 6) öğrenme. 7) ustalık. 8) hîle. 9) eş, benzer. 10) menfaat.
saz ::: bağlama, çalgı, kamış
SAZ :::