şehvet ~ شهوت
Kamus-ı Türki - şehvet ~ شهوت maddesi. Sayfa: 791 - Sira: 22
شهوت şehvet osmanlıca ne demek, شهوت anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde شهوت şehvet maddesi
şehvet ~ شهوت güncel sözlüklerde anlamı:
şEHVET ::: Hevâ-yı nefsin meyli ve arzusu. * Bir şeyi fazla istemek. * Cinsî istek. Mahbube için olan istek, iştiha. (Yemek, içmek, uyumak da şehvetin şubelerindendir.)Kudsi Hadis'te Cenab-ı Hak buyuruyor: "Ey benim için şehvetini bırakıp gençliğini bana veren genç! Sen meleklerin bir kısmı gibisin."
şehvet ::: (a. i. c. : şehvât) : 1) aşırı istek. 2) nefis. 3) * cinsel istek.
şehvet-engîr ::: (a. f. b. s.) : şehvet, istek, iştiha uyandıran.
şehvet ::: nefsin arzusu, cinsî istek.
şEHVET ::: Cehennem şehvet perdesiyle kuşatılmıştır. Oraya şehvetler yapılmakla girilir. Cennet de nefsin hoşlanmadığı ibâdetlerle kuşatılmıştır; buraya da ibâdet meşakkatleriyle girilir. (Hadîs-i şerîf-Buhârî)
Şehvet üç çeşittir: Yeme arzusu, konuşma arzusu, bakma ve görme arzusu. Yemek yeme hâlini, yüce Allah'a îtimâd ve tevekkül ile, dilini doğru söz söylemekle ve gözünü ibretle bakmak sûretiyle muhâfaza et. (Hâtem-i Esam)
Şehvet, şeytanın yularıdır. Bu yuları şeytana kaptıran ona kul olur. (Ebû Bekr Kettânî)
İslâmiyet, şehvetin ve gadabın, kızmanın yok edilmesini değil, her ikisine hâkim olup, dîne uygun kullanılmalarını emretmektedir. (Şerefüddîn Ahmed Münîrî)
Gençlik çağı, nefsin kaynadığı, şehvetlerin oynadığı, insan ve cin şeytanlarının saldırdığı bir zamandır. Böyle bir çağda yapılan az bir amele pekçok sevap verilir. (Ahmed Fârûkî)
Şehvet :::
- Cinsel istek, kösnü
Örnek: Düşman zabitinin gözlerinde şehvet arzuları yandı. R. Enis - Aşırı istek
Örnek: Her sabah masamıza yeni bir şehvetle geçtik. H. Taner
şehvet ::: aşırı cinsel istek , aşırı istek , cinsi istek
şehvet ::: aşırı cinsel istek
şehvet ::: aşırı istek
ŞEHVET :::