Çağdaş Sözlük

Sâir ~ سائر

Kamus-ı Türki - Sâir ~ سائر maddesi. Sayfa: 703 - Sira: 14

سائر Sâir osmanlıca ne demek, سائر anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde سائر Sâir maddesi

Sâir ~ سائر güncel sözlüklerde anlamı:

SAiR ::: Seyreden, harekette olan. * Bir şeyden geri kalan. * Maadâ. Geçen, dolaşan. * Yolcu. Seyyar. * Başkası, diğeri.

saîr ::: (a. i.) : 1) ateş, alevli ateş. 2) Tamu, Cehennem. Azâb-ı saîr : Cehennem azabı.

sâir ::: (a. s. seyr'den) : 1) seyreden. harekette olan, yürüyen, (bkz. : câil). 2) bir şeyden kalan başka şey. 3) geçen, dolaşan. 4) diğer, başka, gayri.

Sair :::


  1. Başka, öteki, diğer
    Örnek: Onun sair işlerini bir dereceye kadar engelledi ise de ne zararı var! M. Ş. Esendal

  2. Seyreden, hareket eden,yürüyen.

sâir ::: diğer , başka , gezen

sâir ::: ‬diğer

sâir ::: gezen

saîr ::: (a. i.) 1) ateş, alevli ateş. 2) Tamu, Cehennem. Azâb-ı saîr : Cehennem azabı.

sâir ::: (a. s. seyr'den) 1) seyreden. harekette olan, yürüyen, (bkz. : câil). 2) bir şeyden kalan başka şey. 3) geçen, dolaşan. 4) diğer, başka, gayri.

sair ::: başka, diğer, öteki

SAİR :::

Seyreden, harekette olan. * Bir şeyden geri kalan. * Maadâ. Geçen, dolaşan. * Yolcu. Seyyar. * Başkası, diğeri