RES ::: f. (Residen: Erişmek mastarının emir köküdür.) "Ulaşan, erişen, yetişen" mânasına gelir ve birleşik kelimeler yapılır.

-res ::: (f. s. c. : resân) : "erişen, yetişen, ulaşan" mânâlariyle "birleşik kelimeler yapar : Dest-res : el yetiştirici, elli, isteğine ulaşan. Feryâd-res : feryâde yetişen. Nev-res : yeni yetişme. gibi.

ress ::: (a. i.) : 1) içi taşla örülmüş kuyu. 2) Semûd kavminin peygamberleri Hanzale bin Safvan'ı içine attıkları kuyu. Benî ress, Es-hâb-ür-ress : Semûd kavmi.

rês ::: baş, kafa.

Res :::

1. (Lat.res - şey) :res cogitans = düşünen varlık, düşünen öz, bilinç;res extensa = yer kaplayan varlık. (Descartes felsefesinin tin ve özdek karşılığı iki temel kavramı.)


2. i., tek., çoğ., Lat. şey, belirli bir şey, mesele, konu. res judicata Lat., huk. mahkemece karar verilmiş mesele.

rês ::: baş , kafa

res ::: (residen: erişmek mastarının emir köküdür , ) "ulaşan , erişen , yetişen" manasına gelir ve birleşik kelimeler yapılır

-res ::: (f. s. c. : resân) erişen, yetişen, ulaşan

ress ::: (a. i.) 1) içi taşla örülmüş kuyu. 2) Semûd kavminin peygamberleri Hanzale bin Safvan'ı içine attıkları kuyu. Benî ress, Es-hâb-ür-ress : Semûd kavmi.

RES :::