Delâlet ~ دلالت
Kamus-ı Türki - Delâlet ~ دلالت maddesi. Sayfa: 616 - Sira: 22
دلالت Delâlet osmanlıca ne demek, دلالت anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde دلالت Delâlet maddesi
Delâlet ~ دلالت güncel sözlüklerde anlamı:
DELALET ::: Delil olmak. Yol göstermek. Kılavuzluk. Doğru yolu bulmakta insanlara yardım etmek. * İşaret.
delâlet ::: (a. i. c. : delâlât) : 1) gösterme, yol gösterme, kılavuzluk, alâmet olma. 2) iz, işaret.
delâlet ::: delil olma, yol gösterme.
Delâlet ::: Söz ile anlam arasındaki bağlantı. Bir sözcüğün okunduğu ya da söylendiği zaman beyinde canlandırdığı anlam. İki başlıkta incelenir:
Sözle alakalı olmayan delâlet (gayr-i lafzi delâlet): Bu da ikiye ayrılır:
Delâlet-i vaziyye: Sözcükle anlamı arasında sözle ilgili olmayan çağrışıma dayalı bir bağlantı vardır. Şemsiyenin yağmuru anımsatması gibi.
Delâlet-i akliye: Parçanın bütünü, eserin yayıncısını, kainatın Allahı anımsatması gibi.
Sözle alakalı delâlet (Lafz-ı delâlet): Bu da üçe ayrılır:
Delâlet-i mutabıkiye (Uygunluk): Sözün, ifade ettiği şeyin bütününü ifade etmesi. Örneğin ev denince bütün odalarının akla gelmesi gibi.
Delâlet-i tazammuniye: Sözün ifade ettiği şeyin bir bölümünü ifade etmesi. Musluktan çeşme, evden oda gibi.
Delâlet-i iltizamiye: Sözün kendi anlamı için gerekli olan bir başka anlamda kullanılması. Eli açık, gönlü geniş, ağzı sıkı gibi.
delâlet ::: delil olma , yol gösterme , delillik , yol göstermek
delâlet ::: delillik
delâlet ::: yol gösterme
delâlet ::: (a. i. c. : delâlât) 1) gösterme, yol gösterme, kılavuzluk, alâmet olma. 2) iz, işaret.
Delalet ::: Gösterme, yol gösterme, kılavuzluk, iz, işaret, aracılık.
Delâlet ::: Gösterme; yol gösterme; kılavuzluk; iz; işaret; aracılık
Delâlet ::: Gösterme; yol gösterme; kılavuzluk; iz; işaret; aracılık
delalet ::: aracılık, işaret, iz, vasıtacılık
delalet :::
DELALET :::