hur ~ خور
Kamus-ı Türki - hur ~ خور maddesi. Sayfa: 591 - Sira: 6
![](/rsm/turki/5/591-6.jpg)
خور hur osmanlıca ne demek, خور anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde خور hur maddesi
hur ~ خور güncel sözlüklerde anlamı:
HUR ::: Noksan, eksik.
HUR ::: f. Güneş, şems.
HUR ::: f. Güneş. * Yiyecek şey.
HUR ::: f. Güneş, şems.
HUR ::: (Ahver. C.) Ahu gözlüler. Gözleri iri ve siyah kısmı pek siyah; beyaz kısmı pek beyaz olan kızlar. * Cennet kızları, huriler.
hor ::: (f. s.) : ehemmiyetsiz, değersiz; bayağı, âdî [kimsei. (bkz. : hâr).
hor ::: (f. i.) : 1) Güneş. 2) ışık, aydınlık, (bkz. : hâr, nûr, ziya).
hor ::: (f. s.) : yiyen, yiyici. Mirâs-hôr : miras yiyen, (bkz. : hâr).
hur ::: (f. i.) : Güneş, (bkz. : Âf-tâb, Hurşîd, Şems).
hûr ::: (f. i.) : Güneş, (bkz. : Âf-tâb, Hurşîd, Mihr, Şems). 2) yiyecek, yiyinti, (bkz. : hûrd, hûrdenî).
hûr ::: (a. i. ahver ve havrâ'nın c.) : 1) âhû gözlüler, gözlerinin akı karasından çok olanlar. 2) (c. hûriyân) cennet kızları, huriler.
hûr-i în ::: (bkz. : hûrî).
hûr ::: huri
hur ::: güneş , şems
hûr ::: huri
hor ::: (f. s.) ehemmiyetsiz, değersiz; bayağı, âdî [kimsei. (bkz. : hâr).
hor ::: (f. i.) 1) Güneş. 2) ışık, aydınlık, (bkz. : hâr, nûr, ziya).
hor ::: (f. s.) yiyen, yiyici. Mirâs-hôr : miras yiyen, (bkz. : hâr).
hûr ::: (f. i.) Güneş, (bkz. : Âf-tâb, Hurşîd, Mihr, Şems).
hur ::: (f. i.) Güneş, (bkz. : Âf-tâb, Hurşîd, Şems).
hûr ::: (f. i.) Güneş, (bkz. : Âf-tâb, Hurşîd, Mihr, Şems). 2) yiyecek, yiyinti, (bkz. : hûrd, hûrdenî).
HUR :::