Hâlî ~ حالی
Kamus-ı Türki - Hâlî ~ حالی maddesi. Sayfa: 538 - Sira: 12
حالی Hâlî osmanlıca ne demek, حالی anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde حالی Hâlî maddesi
Hâlî ~ حالی güncel sözlüklerde anlamı:
HALi ::: Tenhâ. Boş. Sahipsiz. Issız. İçinde bir şey olmama.
HALi ::: Hâl ile, vaziyet ile. Tavra âit. şimdiki. Hâle mensub.
HALi ::: Gamsız, kedersiz, gailesiz, dertsiz. * Evlenmemiş erkek, bekâr adam.
habâis ::: (a. i. hublâ'nın c.) : gebeler.
hâlî ::: (a. s.) : 1) tenha, boş, sahipsiz yer. 2) açık yer. Arâzî-i hâliye : boş, tenha topraklar. Evkat-ı hâliye : boş vakitler. Eyyâm-ı hâliye : boş günler.
hâli-yüz-zihn ::: zihni boş. [müen. "hâliye" dir.
hâlî ::: (a. s.) : hâl'e mensup, şimdiki.
Hâli ::: (a. s.) : boşanmış erkek, [müen. "hâlia" dır].
hali ::: (a. s.) : 1) gamsız, gailesiz, kayıtsız. 2) evlenmemiş [erkek].
hâlî ::: boş, tenha.
hâlî ::: hâlle ilgili.
hâlî ::: boş
hali ::: tenha , boş , sahipsiz , ıssız , içinde bir şey olmama
hâlî ::: boş
habâis ::: (a. i. hublâ'nın c.) gebeler.
Hâli ::: (a. s.) boşanmış erkek, [müen.
hali ::: (a. s.) 1) gamsız, gailesiz, kayıtsız. 2) evlenmemiş [erkek].
hali ::: boş, ıssız, tenha
HALÎ :::
HALİ :::