Çağdaş Sözlük

Îfâ ~ ايفاء

Kamus-ı Türki - Îfâ ~ ايفاء maddesi. Sayfa: 244 - Sira: 17

ايفاء Îfâ osmanlıca ne demek, ايفاء anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde ايفاء Îfâ maddesi

Îfâ ~ ايفاء güncel sözlüklerde anlamı:

iFA ::: Ödemek. Yerine getirmek. Söz verdiğini veya vazife bildiğini yerine getirmek. Kılmak. Yapmak.

"); îfâ ::: (a. i. vefâ'dan.) : 1) ödeme, yerine getirme. 2) bir işi yapma. 3) iş görme.

îfâ-yi vazife ::: vazifesini yapma.

îfâ ::: ödeme, yerine getirme.

iFa ::: Hanımının ve çocuklarının haklarını îfâ etmiyenin namazları, oruçları kabûl olmaz (Borçları ödenirse de sevâb alamazlar). (Hadîs-i şerîf-Mürşîd-ün-Nisâ)

Her sabah bir kere, "Allahümme mâ esbaha bî min ni'metin ev bi-ehadin min halkıke, fe minke vahdeke, lâ şerîke leke, fe lekel hamdü ve lekeş-şükr" demeli ve her akşam "mâ esbaha" yerine "mâ emsâ" diyerek hepsini aynen okumalıdır. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Bu duâyı gündüz okuyan, o günün şükrünü, gece okuyan, o gecenin şükrünü îfâ etmiş olur." Abdestli okumak şart değildir. Her gün ve her gece okumalıdır. (İmâm-ı Rabbânî)

İfa :::


  1. Bir işi yapma, yerine getirme.

  2. Ödeme.

îfâ ::: yerine getirme , ödeme , yapma

ifa ::: ödemek , yerine getirmek , söz verdiğini veya vazife bildiğini yerine getirmek , kılmak , yapmak

îfâ ::: ‬yapma

îfâ ::: yerine getirme

îfâ ::: ödeme

İfa ::: Yerine getirme

İfa ::: Ödeme; yerine getirme; bir işi yapma; edim

ifa :::

ödeme; yerine getirme; bir işi yapma; edim

İFA :::

Ödemek. Yerine getirmek. Söz verdiğini veya vazife bildiğini yerine getirmek. Kılmak. Yapmak