afak ~ آفاق
Kamus-ı Türki - afak ~ آفاق maddesi. Sayfa: 42 - Sira: 28
آفاق afak osmanlıca ne demek, آفاق anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde آفاق afak maddesi
afak ~ آفاق güncel sözlüklerde anlamı:
AFAK ::: Ufuklar. Yerle göğün birleştiği gibi görünen uzak dâire. * Etraf. Cihetler. * Mc: Görüş ve dönüş sınırları. (Zıddı: Enfüs'dür.)
âfâk ::: (a. i. ufk'un c.) : ufuklar, gök kenarları, gökle yerin birleşir gibi göründüğü yerler, mec. görüş ve dönüş sınırları, [zıddı : enfüs],
âfâk - ı rûh ::: ruhun ufukları.
âfâk ::: ufuklar, taraflar, yönler.
aFaK ::: Âfâk ve enfüste zâhir olan (görünen) şeyler, Hak teâlânın varlığını ve her şeye kâdir olduğunu gösteren âyetler (işâretler, deliller)dir. (Muhammed Ma'sûm)
ÂFÂKÎ:
Akla, hayâle gelen her şey, hattâ keşif ile anlaşılan bilgiler, ister âfâkî olsunlar, ister enfüsî olsunlar, yâni insanın içinde bulunsunlar hepsi mâsivâdır, Allah'tan başkadır, mahlûktur. (İmâm-ı Rabbânî)
2. Uzak memleketlerden hac ibâdetini yapmak için gelenler.
Haccın vâciblerinden biri de; âfâkî olanların, Mekke'den ayrılacağı son gün tavâf-ı sadr yâni vedâ tavafı yapmasıdır. Bu tavaf hayızlı kadına vâcib değildir. (Burhâneddîn Merginânî)
Âfâkî olanların Mekke'ye varınca hemen Mescid-i Harâm'a girip, tavâf-ı kudum yapmaları sünnettir. (İbn-i Âbidîn)
Afak :::
- Ufuklar
Örnek: Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar. M. A. Ersoy
âfâk ::: ufuklar
afak ::: ufuklar , yerle göğün birleştiği gibi görünen uzak daire , etraf , cihetler , mc: görüş ve dönüş sınırları , (zıddı: enfüs'dür , )
âfâk ::: ufuklar
âfâk ::: âlem
âfâk ::: dünya
âfâk ::: ufuk
âfâk ::: görüş dairesi
âfâk ::: bilik dairesi
âfâk ::: manzara
âfâk ::: görünüş
âfâk ::: perspektif
âfâk ::: gelecek
AFAK :::