Çağdaş Sözlük

levh ~ لوٓح

Kamus-ı Türki - levh ~ لوٓح maddesi. Sayfa: 1247 - Sira: 3

لوٓح levh osmanlıca ne demek, لوٓح anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde لوٓح levh maddesi

levh ~ لوٓح güncel sözlüklerde anlamı:

LEVH ::: Görünen ibretli manzara. * Üzerinde yazı veya şekil çizilebilir düzlük. * Seyredilen yerin çizili sureti. * Ayet, hadis veya büyüklerin ders verici sözleri. Yazılı şey. * Şimşek çakmak. * Susamak. * Zâhir olmak. * Çalıp almak.

levh ::: (a. i. c. : elvâh) : yassı, düz, üzerine resim, yazı gibi şeyler yazılabilen nesne.

levh-i emles ::: üzerine hiç bir şey yazılmamış, leke düşmemiş levh, fr. table rase.

levh- hatır ::: hafıza.

levh-i mahfuz ::: Allah tarafından takdîr edilen şeylerin yazılı bulunduğu manevî levha; ilm-i ilâhi.

levh ::: levha, yazı, resim, manzara.

levh ::: levha

levh ::: ‬levha

LEVH :::

Görünen ibretli manzara. * Üzerinde yazı veya şekil çizilebilir düzlük. * Seyredilen yerin çizili sureti. * Ayet, hadis veya büyüklerin ders verici sözleri. Yazılı şey. * Şimşek çakmak. * Susamak. * Zâhir olmak. * Çalıp almak