Kulak ~ قولاق
Kamus-ı Türki - Kulak ~ قولاق maddesi. Sayfa: 1108 - Sira: 1
![](/rsm/turki/11/1108-1.jpg)
![](/rsm/turki/11/1108-2.jpg)
![](/rsm/turki/11/1108-3.jpg)
قولاق Kulak osmanlıca ne demek, قولاق anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde قولاق Kulak maddesi
Kulak ~ قولاق güncel sözlüklerde anlamı:
Kulak :::
- Başın her iki yanında bulunan işitme organı
Örnek: Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum. H. C. Yalçın - Bu organın, sesleri toplayıp içeriye almaya yarayan dış bölümü
- Balıklarda başın iki yanında bulunan ve ağızdan alıp solungaçlardan geçirdiği suyu dışarıya vermeye yarayan yarıklardan her biri.
- Telli çalgılarda tel germeye yarayan burgu.
- Sabanın toprağa giren kısmının iki yanında bulunan ve toprağı yollara dökmeye yarayan parça.
- Akarsuların ve özellikle göllerin karaya giren ve durgunlaşan yerleri.
- Seslerin uygunluğunu seçebilme ve değerlendirebilme yeteneği.
- Varlıklı Rus köylüsü.
- Toprak sahibi olan, ücretli emek kullanarak tarımsal üretim yapan veya toprak ve tarımsal araçları kiraya vererek tefecilik yoluyla haksız kazanç sağlayan varlıklı Rus köylüsü.
- İşitme organı; memelilerde dış, orta ve içkulak bölgelerinden oluşan yapı.