sıkıştırmak ~ صیقیشديرمق
Kamus-ı Türki - sıkıştırmak ~ صیقیشديرمق maddesi. Sayfa: 848 - Sira: 3

صیقیشديرمق sıkıştırmak osmanlıca ne demek, صیقیشديرمق anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde صیقیشديرمق sıkıştırmak maddesi
sıkıştırmak ~ صیقیشديرمق güncel sözlüklerde anlamı:
Sıkıştırmak :::
- Bir şeyi dar bir yere zorla sığdırmak, tıkmak.
- Bir nesneyi sıkıca duracak biçimde bir yere koymak, yerleştirmek veya orada tutmak.
- Gevşek veya seyrek olan şeyleri birbirine yaklaştırarak sıkı duruma getirmek
Örnek: İstanbul tren yahut vapurunda hele bir kimseyi biraz sıkıştırın, hemen çarpılır, çay semaveri gibi oturduğu yerde fıkır fıkır kaynamaya başlar. R. N. Güntekin - Bir şeyin sıkışmasına, kısılmasına, ezilmesine sebep olmak.
- Ansızın, gizlice ve karşısındakinin isteyip istemediğine bakmadan bir şeyi vermek, tutuşturmak
Örnek: Eline dolu bir kadeh sıkıştırdılar. R. H. Karay - Kaçmayacak biçimde çembere almak, kıstırmak
Örnek: Anlattığına göre Niğde yakınlarındaki köylerden birinde imiş, sıkıştırmışlar. Jandarmalarla vuruşmuş. M. Ş. Esendal - Zorlamak
- Sarkıntılık etmek.
sıkıştırmak ::: kısmak, kıstırmak, tıkmak, zorlamak