Çağdaş Sözlük

Hâfıza ~ حافظه

Kamus-ı Türki - Hâfıza ~ حافظه maddesi. Sayfa: 537 - Sira: 8

حافظه Hâfıza osmanlıca ne demek, حافظه anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde حافظه Hâfıza maddesi

Hâfıza ~ حافظه güncel sözlüklerde anlamı:

HaFIZA ::: Muhafaza eden. Ezberleme kuvvesi. Kuvve-i hâfıza.

hafıza ::: (a. i.) : 1) Kur'ân-ı Kerîm'i başından sonuna kadar ezberlemiş bulunan [kadın, kız]. 2) hissedilen, bilinen, görülen şeyleri; işitilen, konuşulan lâkırdılarıı ; duyulan, okunulan sözleri, ez. Derlenilen yazıları, kitapları zihinde hıfzeden, saklıyan hassa, kuvvet, fr. memoire. hâfıza-ı enam : halkın hafızası.

hafıza ::: (a. i.) : 1) Kur'ân-ı Kerîm'i başından sonuna kadar ezberlemiş bulunan [kadın, kız]. 2) hissedilen, bilinen, görülen şeyleri; işitilen, konuşulan lâkırdılarıı ; duyulan, okunulan sözleri, ez. Derlenilen yazıları, kitapları zihinde hıfzeden, saklıyan hassa, kuvvet, fr. memoire.

hafıza kuvveti ::: hafızası kuvvetli, (bkz. : kuvve-i hafıza).

hâfıza-i beşer nisyân ile ma'lûldür ::: insan hafıza, sında unutma hastalığı vardır.

hâfıza ::: ezberleme yeteneği.

HaFIZA ::: Hocam Vekî'e hâfızamın zayıflığından şikâyet ettim. Günâhları terketmemi söyledi. (İmâm-ı Şâfiî)

Az yemek yiyenin bedeni kuvvetli, kalbi nûrlu, hâfızası kuvvetli olur. Geçimi kolay olur, işlerinde lezzet bulur. Allahü teâlâyı çok anmış olur. Âhireti düşünür, ibâdetten aldığı lezzet her şeyde isâbeti (doğruyu bulması) ve irşâdı (yol göstermesi) çok, ahirette hesâbı kolay olur. (Muhammed bin Kutbüddîn İznikî)

Hafıza :::


  1. Bellek
    Örnek: Hafızamı kilitlemiştim, maziyi hiç çıkaramıyordum, küflensin kalsın orada diyordum. A. Gündüz

hâfıza ::: hatırlama kābiliyeti , ezberleme yeteneği , muhafaza eden , ezberleme kuvvesi , kuvve-i hafıza

hâfızâ ::: bellek

hafıza ::: ‬bellek

hafıza ::: bellek, hatır, yaddaş

HÂFIZA :::

Muhafaza eden. Ezberleme kuvvesi. Kuvve-i hâfıza