Çağdaş Sözlük

çalmak ~ چالمق

Kamus-ı Türki - çalmak ~ چالمق maddesi. Sayfa: 502 - Sira: 16

چالمق çalmak osmanlıca ne demek, چالمق anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde چالمق çalmak maddesi

çalmak ~ چالمق güncel sözlüklerde anlamı:

Çalmak :::


  1. Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak
    Örnek: İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı. F. R. Atay

  2. Vurarak veya sürterek ses çıkartmak
    Örnek: Bir yandan mızıka istiklal havasını çalıyordu. R. E. Ünaydın

  3. Bir müziği dinlemeyi sağlayan aleti çalıştırmak
    Örnek: Fevkalade zekidir; iyi dans eder, piyano çalar, tenis oynar, ata biner, avcıdır, kayakçıdır. R. H. Karay

  4. Ses çıkarmak, ses vermek
    Örnek: Hafif hafif ıslıklar çalan sesi eski keskinliğini kaybetmiştir. R. N. Güntekin

  5. Atmak, çarpmak, vurmak.

  6. Yoğurt yapmak için sütü mayalamak, katıp karıştırmak
    Örnek: Ana, inek sağar; yoğurt çalar, yayık vurur. T. Buğra

  7. Üzerine sürmek.

  8. Bozmak, zarar vermek
    Örnek: Acı patlıcanı kırağı çalmaz. Atasözü

çalmak ::: almak, aşırmak, atmak, benzemek, biçmek, çarpmak, çelmek, çırpmak, götürmek, kald
ırmak, oğurlamak, süpürmek, temizlemek, tırtıklamak, vurmak