Cilve ~ جلوه
Kamus-ı Türki - Cilve ~ جلوه maddesi. Sayfa: 480 - Sira: 2

جلوه Cilve osmanlıca ne demek, جلوه anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde جلوه Cilve maddesi
Cilve ~ جلوه güncel sözlüklerde anlamı:
CiLVE ::: Esmâ-i İlâhînin tecellisi. * Tecelli. * Güzellere yakışır duruş ve davranış. Dilberâne hareket. Naz ve edâ. Hoşa giden görünüş.
cilve ::: (a. i.) : 1) kırıtma. 2) tecellî, görünme.
cilve-i ilâhiyye ::: Allah'ın cilvesi.
cilve ::: görünme, belirme, naz.
Cilve :::
- Hoşa gitmek için yapılan davranış, kırıtma, naz
Örnek: Romantik devirlerde bu nevi cilvelere aşk mâni olurdu, şimdi de kültür. P. Safa - Görünme, ortaya çıkma, tecelli
Örnek: Denizin çok cilvelerini tattık, diyordu. R. N. Güntekin
cilve ::: görünme , kırıtma
cilveger ::: görünen , cilve eden , cilveli , kırıtan
cilve ::: görünme
cilve ::: kırıtma
cilve ::: işve, naz, tecelli
CİLVE :::
Esmâ-i İlâhînin tecellisi. * Tecelli. * Güzellere yakışır duruş ve davranış. Dilberâne hareket. Naz ve edâ. Hoşa giden görün