Çağdaş Sözlük

Taksîr ~ تقصیر

Kamus-ı Türki - Taksîr ~ تقصیر maddesi. Sayfa: 426 - Sira: 10

تقصیر Taksîr osmanlıca ne demek, تقصیر anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde تقصیر Taksîr maddesi

Taksîr ~ تقصیر güncel sözlüklerde anlamı:

TAKSiR ::: (Kasr. dan) Kısaltma, kısma. * Kusur, hata, kabahat, suç. Günah. * Bir işi eksik yapma. * Bir şeyi yapabilir iken yapmama. * Zayıflatmak, süstlük etmek. * Geri kalmak.

taksir ::: (a. i. kasr'dan) : 1) kısaltma. 2) bir işi eksik yapma. 3) bir şeyi yapabilir iken çekinip yapmama. 4) (c. : taksîrât) kusur etme. 5) (c. ; taksîrât) kabahat, suç, günah. Pür-taksîr : kusurlu, kabahatli.

taksir ::: (a. i. kışr'dan) : kabuğunu soyma, kabuğu soyulma.

taksir ::: kısaltma, kusur, günah.

Taksir :::


  1. Kısaltma, kısma.

  2. Kusurda bulunma.

  3. Dikkatsizlik, tedbirsizlik, meslekte acemilik veya düzene, buyruklara ve talimata uymazlıktan doğan kusurlu olma durumu
    Örnek: Elbette bir taksirimiz varmış ki, çekiyoruz. Bugünleri de görmek mukaddermiş. M. Ş. Esendal

  4. kusur.

Taksir ::: Iradi olarak işlenen bir icra ya da ihmal eyleminden, fail tarafından istenmemiş olmalarına rağmen, kanunun cezalandırdığı sonuçların meydana gelmesi hali

taksîr ::: kısaltma , kusur

taksir ::: kusur , günah

taksîr ::: ‬kısaltma

taksîr ::: kusur

taksir ::: (a. i. kasr'dan) 1) kısaltma. 2) bir işi eksik yapma. 3) bir şeyi yapabilir iken çekinip yapmama. 4) (c. : taksîrât) kusur etme. 5) (c. ; taksîrât) kabahat, suç, günah. Pür-taksîr : kusurlu, kabahatli.

taksir ::: (a. i. kışr'dan) kabuğunu soyma, kabuğu soyulma.

Taksir ::: İradi olarak işlenen bir icra ya da ihmal eyleminden, fail tarafından istenmemiş olmalarına rağmen, kanunun cezalandırdığı sonuçların meydana gelmesi hali

taksir ::: cürüm

taksir :::

iradi olarak işlenen bir icra ya da ihmal eyleminden, fail tarafından istenmemiş olmalarına rağmen, kanunun cezalandırdığı sonuçların meydana gelmesi hali

TAKSİR :::

(Kasr. dan) Kısaltma, kısma. * Kusur, hata, kabahat, suç. Günah. * Bir işi eksik yapma. * Bir şeyi yapabilir iken yapmama. * Zayıflatmak, süstlük etmek. * Geri kalmak