Tâib ~ تائب
Kamus-ı Türki - Tâib ~ تائب maddesi. Sayfa: 375 - Sira: 16
تائب Tâib osmanlıca ne demek, تائب anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde تائب Tâib maddesi
Tâib ~ تائب güncel sözlüklerde anlamı:
TAiB ::: Tövbe eden. Günahlarına pişman olan.
tâib ::: (a. s. tevbe'den) : 1) tövbeeden. (bkz. : tevbe-kâr). 2) i. erkek adı. 3) XVIII. asırda. Lâle Devri'nde şâirlerin reisi sayılan şâir Osman Efendi.
tâib ::: tövbe eden.
TaiB ::: Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Allahü teâlâ tâibleri ve (fevâhişten yâni pislik ve günâhlardan) temizlenenleri sever. (Bekara sûresi: 222)
Cenâb-ı Hakk'a, tâib gençten daha sevgilisi yoktur." (Hadîs-i şerîf-Miftâh-un-Necât)
Günahtan tâib, sanki hiç günâh işlememiş gibidir. (Hadîs-i şerîf-Keşf-ül-Hafâ)
Tâiblerin makâmı, bütün makamların en fazîletlisi ve üstünüdür. Hakîki tâib, cenâb-ı Hak katında (indinde) bütün halkın en azîzi, en kıymetlisi ve en sevgilisidir. (Ahmed-i Nâmıkî Câmî)
Şeytan, nâfile ibâdetleri teşvîk ederken, tâibe farzları yapmayı unutturur. Ey insanlar kendi hâllerinizi gözetiniz. Şeytan birçok kimseyi yoldan çıkarmaya çalışmaktadır. Tâib, her vakit için yeni abdest almalıdır ki, şeytan ondan kaçsın ve onun ibâdete meyli artsın. (Ahmed-i Nâmıkî Câmî)
Tâibin, hiçbir nefesini zâyi etmemesi gerekir. Kendi gönül kıblesini, kötü işlerine bakmaya yöneltip, "Ne yaptım?Niye söyledim?" gibi düşüncelerle ve insaf gözüyle hareket etmelidir. (Ahmed-i Nâmıkî Câmî)
tâib ::: tövbe eden , tövbekar
tâib ::: tövbekâr
tâib ::: tövbe eden
tâib ::: (a. s. tevbe'den) 1) tövbeeden. (bkz. : tevbe-kâr). 2) i. erkek adı. 3) XVIII. asırda. Lâle Devri'nde şâirlerin reisi sayılan şâir Osman Efendi.
TAİB :::