Çağdaş Sözlük

pas ~ پاس

Kamus-ı Türki - pas ~ پاس maddesi. Sayfa: 344 - Sira: 13

پاس pas osmanlıca ne demek, پاس anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde پاس pas maddesi

pas ~ پاس güncel sözlüklerde anlamı:

PAS ::: f. Gecenin sekizde biri. * Gözetleme, bekleme. * Keder, hüzün, gam. * İç sıkıntısı.

"); pâs ::: (f. i.) : 1) gecenin sekizde biri. 2) bekleme, gözetleme. 3) gam, keder, gönül üzüntüsü, iç sıkıntısı.

pas ::: paz

Pas :::


  1. Su içinde ve nemli havada metallerin, özellikle demirin yüzeyinde oksitlenme sonucunda oluşan madde
    Örnek: Kapılardan ve kilitlerden paslar dökülüyordu. S. F. Abasıyanık

  2. Bazı asalak mantarların çeşitli bitkilerde oluşturduğu portakal sarısı veya kahverengi lekeler.

  3. Bu lekelerden ileri gelen bitki hastalığı.

  4. Genellikle midenin bozulmasından ötürü dilin üzerinde oluşan beyaz tabaka, bar.

  5. Bazı top oyunlarında oyunculardan birinin topu takım arkadaşına geçirmesi.

  6. Bazı iskambil oyunlarında sırası kendisine gelen oyuncunun oyuna o elde katılmayacağını belirten bir söz.

  7. bk. periyodik asit Schiff reaksiyonu

pas ::: gecenin sekizde biri , gözetleme , bekleme , keder , hüzün , gam , iç sıkıntısı

pâs ::: (f. i.) 1) gecenin sekizde biri. 2) bekleme, gözetleme. 3) gam, keder, gönül üzüntüsü, iç sıkıntısı.

PAS ::: Para aminosalisilik asit; bir anti tüberküloz ila­cı.

pas ::: küf

PAS :::

f. Gecenin sekizde biri. * Gözetleme, bekleme. * Keder, hüzün, gam. * İç sıkıntısı