Çağdaş Sözlük

akıntı ~ آقٖندیٖ

Kamus-ı Türki - akıntı ~ آقٖندیٖ maddesi. Sayfa: 45 - Sira: 20

آقٖندیٖ akıntı osmanlıca ne demek, آقٖندیٖ anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde آقٖندیٖ akıntı maddesi

akıntı ~ آقٖندیٖ güncel sözlüklerde anlamı:

AKINTI ::: Bir sıvı cismin mütemadiyen hareketi, akış. * Nehir veya deniz suyunun bir tarafa doğru cereyanı. * Bazı hastalıklarda vücuttaki bir delikten cerahat akması.

Akıntı :::


  1. Akma işi.

  2. Havanın veya suyun herhangi bir yöne doğru yer değiştirmesi, akım, cereyan
    Örnek: Bataklıklardan kurtulduktan sonra, akıntıyı takip ederek bir köye giriyordum. Ö. Seyfettin

  3. Eğiklik, eğim, meyil.

  4. Çam türü ağaçlarda bulunan reçinenin eriyerek akması olayı.

  5. Sıvı yapıştırıcıların ağaç yüzeylerine gereğinden çok sürülmesi ile oluşan durum.

  6. Hastalık sebebiyle vücudun herhangi bir yerinden sulu madde akması
    Örnek: Ertesi sabah, sol kulağımda ağrı ile beraber akıntı başladı. R. N. Güntekin

akıntı ::: bir sıvı cismin mütemadiyen hareketi , akış , nehir veya deniz suyunun bir tarafa doğru cereyanı , bazı hastalıklarda vücuttaki bir delikten cerahat akması

Akıntı ::: Salgı yahut sızıntı;örneğin,irin ya da kan gibi.

akıntı ::: akım, cereyan, meyil, sızıntı

AKINTI :::

Bir sıvı cismin mütemadiyen hareketi, akış. * Nehir veya deniz suyunun bir tarafa doğru cereyanı. * Bazı hastalıklarda vücuttaki bir delikten cerahat akması