boğmak ~ بوٓغماق
Kamus-ı Türki - boğmak ~ بوٓغماق maddesi. Sayfa: 316 - Sira: 11

بوٓغماق boğmak osmanlıca ne demek, بوٓغماق anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde بوٓغماق boğmak maddesi
boğmak ~ بوٓغماق güncel sözlüklerde anlamı:
Boğmak :::
- Bir canlıyı, soluk almasına engel olarak öldürmek
Örnek: Zavallıyı az kalsın gırtlağından yakalayıp boğacaktı. Y. K. Karaosmanoğlu - El, ip vb. ile bir şeyi çepeçevre sıkmak.
- Motorlu taşıtlarda fazla yakıt, motoru çalışmaz duruma getirmek.
- Renkler uygun düşmemek.
- Silik bir duruma getirmek, bastırmak
Örnek: Galiba bunları dinlememek, duymamak için konuşuyorum; seslerini boğmak, bastırmak için durmamacasına gevezelik ediyorum. R. H. Karay - Tamamıyla kaplamak, sarmak
Örnek: Ampulün kör ışığı, dükkânı alaca bir loşluğa boğmuştu. M. Yesarî - Peş peşe yapmak, bir kimseyi bir şeyin fazlasına eriştirmek veya uğratmak
- Bir durumu başka bir durum yaratarak örtmeye çalışmak
- Boğum yeri.
boğmak ::: bastırmak, sarmak