Vâsıta ~ واسطه
Kamus-ı Türki - Vâsıta ~ واسطه maddesi. Sayfa: 1485 - Sira: 13
واسطه Vâsıta osmanlıca ne demek, واسطه anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde واسطه Vâsıta maddesi
Vâsıta ~ واسطه güncel sözlüklerde anlamı:
VaSITA ::: İki şeyi birbirine ulaştıran. * Aracı. Arada bulunan. Vasıtalık eden.
vâsıta ::: (a. i. c. : vesâit) : 1) iki şeyi birbirine bitiştiren üçüncü. 2) aracı, arada bulunan, araya giren, meyancı. 3) âlet, araç. 4) soy, soy kuşağının her biri. Bilâ-vâsıta : vasıtasız, doğrudan doğruya. Bi-l-vâsıta : vâsıta ile, birinin aracılığı ile. 5) ed. tercî ve terkîb-i bendleri teşkîl eden parçaları birbirine bağlıyan beyit, [terci'lerde tekrarlanır, terkiplerde değişir]
vâsıta ::: araç.
Vasıta :::
- Araç
Örnek: Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür. Atatürk - Aracı
Örnek: Geçim bakımından da aynı yolu tutanlar vardır; memur kayırmak, mümkünse vasıta olmak suretiyle! R. H. Karay - Aracılık.
vâsıta ::: araç , aracı
vâsıtâ ::: aracı
vâsıta ::: aracı
vâsıta ::: araç
vâsıta ::: alet
vâsıta ::: (a. i. c. : vesâit) 1) iki şeyi birbirine bitiştiren üçüncü. 2) aracı, arada bulunan, araya giren, meyancı. 3) âlet, araç. 4) soy, soy kuşağının her biri. Bilâ-vâsıta : vasıtasız, doğrudan doğruya. Bi-l-vâsıta : vâsıta ile, birinin aracılığı ile. 5) ed. tercî ve terkîb-i bendleri teşkîl eden parçaları birbirine bağlıyan beyit, [terci'lerde tekrarlanır, terkiplerde değişir]
vasıta ::: anahtar, aracılık, araç, taşıt
VÂSITA :::