Ekmek ~ اكمك
Kamus-ı Türki - Ekmek ~ اكمك maddesi. Sayfa: 150 - Sira: 18
اكمك Ekmek osmanlıca ne demek, اكمك anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde اكمك Ekmek maddesi
Ekmek ~ اكمك güncel sözlüklerde anlamı:
Ekmek :::
- Tahıl unundan yapılmış hamurun fırında, sacda veya tandırda pişirilmesiyle yapılan yiyecek
Örnek: Odayı, tatlı, sıcak bir kızarmış ekmek kokusu bürümüş. Y. Z. Ortaç - İnsanı geçindirecek iş, kazanç
Örnek: Biz iyi kötü tiyatroya bağlamışız ekmeğimizi. N. Cumalı - Yemek, aş
Örnek: Ekmeği bizde yiyelim mi? Allah ne verdiyse. T. Buğra - Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek
Örnek: Çıplak bir alan, çevre okulları öğrencilerinin eliyle ektiği bin çam fidanı ile şenleniverdi. H. Taner - Toprağı ekip biçmek için kullanmak
Örnek: Ancak senede otuz dönüm ekebiliyor. M. Ş. Esendal - Serpmek.
- Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri hazırlamak.
- Birini uydurma bir sebeple bırakıp gitmek, savuşmak, atlatmak
Örnek: Lale ile Günnur kendilerini ektiğim için müthiş içerlemişler. H. Taner - Parayı boşuna harcamak, ziyan etmek.
- Yarışta geçmek.
ekmek ::: aş, çörek, dikmek, kazanç, serpmek, yemek