Çağdaş Sözlük

Müdârâ ~ مدارا

Kamus-ı Türki - Müdârâ ~ مدارا maddesi. Sayfa: 1311 - Sira: 2

مدارا Müdârâ osmanlıca ne demek, مدارا anlamı.. Osmanlıca sözlükler kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde مدارا Müdârâ maddesi

Müdârâ ~ مدارا güncel sözlüklerde anlamı:

MüDARA ::: Dost gibi görünme. Yüze gülme. * Başkalarının fikirlerine uyarcasına hareket etmek. * Sulh ve salâh üzere bulunmak. (Meşru bir surette ve iyi bir netice için yapılan müdârâ memduhtur. Fena bir netice için ise, kötüdür; İslâmlığa yakışmaz, İslâm onu men'eder.) (Bak: Mümaşat)

müdârâ ::: (f. i.) : yüze gülme, dost gibi görünme.

müdârâ ::: yüze gülme, yüze gülücülük.

MüDaRa ::: Allahü teâlâ bana, farzları yerine getirmeyi emrettiği gibi, insanlara müdârâ etmeyi de emretti. (Hadîs-i şerîf-Râmûz-ül-Ehâdîs)

Müdârâ ederken tatlı dilli ve güler yüzlü olmak lâzımdır.Talebeye ders verirken de müdârâ yapılır. (Muhammed Hâdimî)

Düşmandan âciz duruma düşersen, müdârâ ederek latîfe yolunu tut. Çünkü latîfe kalb kazanır. (İmâm-ı Mâverdî)

İnsanlar üç kısımdır: Bir kısmı gıdâ gibidir. Herkese, her zaman lâzımdır. İkinci kısmı, ilaç gibidirler. İhtiyaç zamânında lâzım olur. Üçüncü kısmı, hastalık gibidir. Bunlara ihtiyâç olmaz. Fakat kendileri insanlara musallat olurlar, bulaşırlar. Bunlardan kurtulmak için, müdârâ etmek lâzımdır. (İmâm-ı Gazâlî)

Dostlara mürüvvet (mertlik),
Düşmanlara müdârâ etmeli.

(Sâ'dî-i Şîrâzî)

Müdara :::


  1. Yüze gülme, yüze gülücülük, dost gibi görünme.

müdârâ ::: yüze gülme , yüze gülücülük

müdara ::: dost gibi görünme , yüze gülme , başkalarının fikirlerine uyarcasına hareket etmek , sulh ve salah üzere bulunmak , (meşru bir surette ve iyi bir netice için yapılan müdara memduhtur , fena bir netice için ise , kötüdür; islamlığa yakışmaz , islam onu men'eder , )

müdârâ ::: (f. i.) yüze gülme, dost gibi görünme.

MÜDARA :::

Dost gibi görünme. Yüze gülme. * Başkalarının fikirlerine uyarcasına hareket etmek. * Sulh ve salâh üzere bulunmak. (Meşru bir surette ve iyi bir netice için yapılan müdârâ memduhtur. Fena bir netice için ise, kötüdür; İslâmlığa yakışmaz, İslâm onu men'eder.) (Bak: Mümaşat)